Sözün itibarı değeri ve özüyle iyilik GÜZELLLİK
dediğin hiç bir şey, kendi toprak damar kimya emek zahmet azim ısrar bağışıklık
kök ve kaynaklarından olmadıkça her hangi yol kol damar ve dümenden olursa
olsun şarlatanların ve sahtekarların sadece gösterişi ve görünüşü doyurup
kandırdığı pırıl pırıl yüzeyselliği parlatıp cilalayarak tezgaha koyduğu her ne
olursa olsun her gün kendi ölümünü yaşatmaktan öte ne ömrü vardır, ne ne
zerafeti, kıymeti, ne değeri, ne coşkusu, ne hissi, ne sağlamlığı ne de
devamlılığı.
Kimlikler ve inançlar üzerinden kendi şahsi çıkarının
soygun sömürü talan yoğunluklu menfaat güdümüne uygun ve özel hakkını hukukunu
ayrıcalığını iltimasını ve imtiyazını kotarıp kollayan dümen, tezgah istismar
yöntem yordamlarıyla ; her konuda tartışmasız itaatlere üstün seçkin
olduklarını tanrılaştırarak asıl kundaklayanların bizzat kendileri olanlar;
dönek kaypak karakterinde olan kimliksizliği ve inançsızlığı ayarlayıp
uyuşturdukları toplumsal bozguna formatlamanın tetikleyici kaynak sebeplisi olurlar.
Her türlü ilkesiz tutarsız güvensiz ve itibarsızlığı
yol yordam bilerek şahsi menfaati uğruna özünde sözünde ilgisinde iletişiminde
hiç bir kişilik karakter sağlamlığı göstermeksizin işine nasıl gelirse onunla
işbirliği edip ortaklık ittifakı kuran en başta siyaset, toplununu kendine
özendirip özelleştirdi.
Bütün çıkar ortaklarıyla ülkeyi toplumu devleti
yasamayı yargıyı ve yürütmeyi sınırsız sorgusuz hak hukuk ve yetkiyle donatarak
her türkü yağma yıkım hükümranlığını seçkin güruh ve kişi keyfiyetine
meşrulaştıran Referandumlu Bop Başkanlaştırma sıralarındaki ‘ evet -hayır ‘ ve
‘ tamam mı devam mı ‘ resmileştirip zirveye taşındı bu özü esasıyla yağma
yıkımlar silsilesi olan sabıkalı cürüm .
Hayatın can alıcı veya kaynak sağlayıcı zıtların
birliği yaşam döngüsü temelinde, tüm yaşam zorluk ve çelişkilerinin akıl fikir
duygu düşünce idrak algı his yol bilgi beceri tepki ve duyarlılığı sayesinde
üstesinden gelerek sürdürülebilir bağışıklıklar kazanmış olmanın sevincini dışa
vurmasıdır; beslenme barınma güvenlik aidiyet gibilerden sonra tüm canlılarda
olduğu gibi insanın da mutluluğunu çeşitlendiren iç açıcı, huzur verici ve
gönül zengin edici ilgiye iletişime sevgiye neleye saygıya hukuka bilgiye
özgürlüğe pozitif refleksler uyandırarak kültür sanata ayıracak açık
kalplilikte yerinin yurdunun olması.
Çünkü mutluluk paydası ve yaşam canlılığına dair
duyulan ilgi yahut sönüp kararan kayıtsızlık, itibar edilen heves ve huzura
dair ne denli samimi, tutarlı, özverili, dayanıklı, sağlıklı, dirençli, kararlı
, özgür, özgün ve sağlam emekler sarfedip gayretler gütmeye ısrarcı olup
olmamakla ilişkilidir.
Gününü havasını dengini demini ve devranını bulunca
dünyanın sunduğu zenginliklere doymuş kanmış ceylanların kabına sığmaz
çocuklaşan sevinç belirtileri hep buradan kaynaklanır.
Dallarını bahçelerini ve dağlarını çalçiçeklerle
süsleyip boyayan bahar da, toprak da, insan da hepsinin tıpkısına aynısıdır.
Diğer taraftan bütün kötümser halleri bünyesinde yutarak biriktiren moloz hal
ve gidişlerse, baskılandığı yıkım ve tahribat bindiren imha yükünü taşıyamaz
duruma gelince eninde sonunda tıkanır, kokuşur, çürür, depreşir, azar,siner ,
donuklaşır, pörsür, kudurur ve canlılığını yitirmeye yığılıp çölleştikçe hiç
bir ezen üzen etkiye tepki vermeyecek şekilde bütün duyarlı reflekslerini
yitirerek hem kendinden, hem toplumundan, hem de yaşadığı dünyasından ilgisini
bağını koparır. Böylelikle ilim bilim sağlık huzur onur güven mutluluk sevgi
saygı sanat kültür insan değerliliğini üretip paylaşmak yerine; kendini lime
lime terkederek -hiç bir hayati ihtiyacı karşılanmayan ve kendini aciz zavallı
ahmak yurduna koyanların - istismar algılarına alışıp kanıksadığı soygun vurgun
yağma taciz ve talancıların her türlü rezil ve muhtaçlığı dayattığı kulluk
köleliğe sevk ve idare tayin olunur.
Unun tam tersindeyse kendini yıkık yapmalanmış yoksul
ören viranlarda bulan ve hisseden hiçkimseye doğru dürüst kalmayı
anlatamayacağın gibi , kuşatan haksız hukuksuz sarmal cinnetinde hiç bir temel
ihtiyaçları giderilmemiş kaygıyı karamsarlığı besleyen ve büyüten işsiz mutsuz
güvencesizlerle kundaklayıp kamçılayan olumsuzlukların boğduğu ve baskıladığı
bozgun dolaşımında simsiyahlıktan başka hiç bir şey göremeyip, değerlerine
kayıtsız alıştırıldığı özenti bağımlılıklarının kendini tanımayacak kadar
onursuz değişim dönüşüm itibarsızlığına yabancılaşır ve yozlaşır insan.
İşte tam da bu toplumsal kuraklık kesat kabız çorak
ören ve kesişim noktalarında, Türkiye Cumhuriyeti değer ve birikimlerini
yağmalayıp yıkması için yapılıp projelendirilen BOP; görevlendirildiği hiç bir
siparişi erteye tehire koyup aksatmaksızın Oniki Eylül ile her türlü soyguna
harama işgale vurguna baskıya kanunsuzluğa hukuksuzluğa meşruluk ve resmiyet
kazandırarak sanal soyut ve sahtekarlığın her türlü hazır tüketimini zorlayan
sınırsız sorgusuz hortumculuğuna - ortak çıkar bünyesinde medya mafya banka
borsa tarikat holding akademisyen tacir tüccar ve toplumuna rol modelciliği
edecek kaypak oynak sicil ve kimya bozukluğundaki tüm topyekün siyasi
fırıldaklıkları barındırdığı- çullayıp çöreklendirildi.
Bütçeyi hazineyi soygun vurgun rant ve yağmalara tam
takır ederek; her gün artan sayısı milyonların üstüne milyonlar ekleyen
işsizlik dengesizlik istikrarsızlık yokluk güvensizlik zemininde sürekli korku
kaygı şiddet mutsuzluk doyumsuzluk ve lüks tüketim çılgınlığı üretip çoğaltan
asimetrik bozgun ve çelişkileriyle, en çok kendisinden çözüm beklenip umut
bağlanan siyaset; her türlü istismara tıkanıp kalan şirket sahibi olduklarını
beton yapım yönetim çarpıklığı servet mülk kaçağında tıkandığı yeri hayal satıp
bölünerek tohumlamakta .
Havanın geliş gidişatı zifir zıkkım, ithal yoğunluklu
hazır tüketimciliği dayatan alım satım süper markalaşma ve marketleşme pazar-
piyasasında , günü gündemi hiç değişmeyen dert yığınaklı sorun biriktiren Bop
raf ömrüne mahsus yalan ve talandan başka çevrim çarkının olmadığı onu yaptık
bunu becerdik hamasetiyle acziyetini kanıksamış toplumsal teslimiyete
çözümsüzlüğü kabullenen kafa karışıklığı tüccarlayarak ; daldan dala, ipten ipe
, şekilden şekile -tükürsen yağmur sananların udsuz ilkesiz ihtiyatsız şahsi
çıkarlarını önceleyen fırıldak dönüşleriyle - din istismarı yaparak dinsizliği,
kültür ve kimlik istismarı yaparak sanatsız edebiyatsız kimliksizliği
yozlaştırıp yerleşik tüketim piyasasının bop katkılı hormon ürün çeşidine
dönüştürdükleri,göstermelik palavra davranışlarda bin türlü ittifak ve
işbirliği tezgahına oynayıp dönüyor istismar manevralı cümleten siyaset.
Tam da bu kurak çorak ve kabız noktada sosyal siyasal
kültürel her bakımdan ve her yönden tüm duyarlı ilgili cesaret birikim tepki
aidiyet ve becerilerini yitirmiş kaybetmiş; ve soyanın sömürenin her özenti
buyruğuna ve tüketim çılgınlaştırmasına tapınacak derecede sorunsuz teklifsiz
itaatkar Bop Toplum Mühendisliğiyle gelinen ikinin yirmi üç takviminde,
miladının kendine kuyrukçuluk edenler dışında herkese bıkkınlık verecek
derecede ve katlanılmaz değişimi kaçınılmaz miladının dolduğunu anlayan Akepe’
nin yan kenar kısmında Kürt- İslam devleti kurma heveslisi ve Bop Ilımlı İslamcılığı’
nın esas kadro yedek figüranı Hizbulcu Hüdapar sıralanıp hizaya girerken diğer
kaçak çarpık kafa kol boşluğuna kendini Mesih rolünde oynattıran James Bond din
istismarcılığının pop korn kızlarıyla şıkır fıkır hareketli dümbekli
Mouşallllllah, mouuuuşaalllah çektirterek dönüp kıvıran Adnan Okyar‘ ından
acayip akıl fikir aldığını her fırsatta dillendirip dillendirip siyasi makaraya
takan Yeni Refah’ çı Fatih Erbakan almış yürümüş vesselam.
Akabinde tayinde ‘ baktık inceledik ittifaklaştığımız
ortaklıktan yana bir arıza, bir kusur, bir pürüz, bir terslik, bir mahsur, bir
sakat, bir olumsuz durum vaziyet görmedik; Hüdapar Hizbul’ un sicil karinesi
tertemiz’ diyerek ; Türklüğü , Türkiye, yi, Türkçe’ yi ve Türkiye Cumhuriyeti’
ni yağma yıkım hedefinde tutanlarla aynı safta Bop Şovalyeciliği’ nin kendinden
beklenen icap gereğini yerine getirmiş MEHEPE.
Öteki taraftaysa kendine uygun arabesk dizicilerinin
ve proleter bıyıklılarıının BOP siyasi galasında Kulkanışa ELVERİŞLİ SOL
maskara matrağının ‘ kürt meselesi’ bozuk pilağına takılmış kalmışları
ipoteğine çöküp çullanan PEKAKA kiralik katilliği temsilcisi HEDEPE, ufak bşr
değişiklikle SOL - YEŞİL koltuk deynekçiliği üzerinden bindirme hamleleri
yaparak siyasi istismar trafik ihalesiyle her zaman olduğu gibi ve hiç kimseyi
kesinlikle şaşırtmayacak şekilde, Kürt Devleti koparma piyasasında bulunmanın
alttan alta ittifak pazarlığını pişirip koparmış.
Her halükarda kesinliği tartışma götürmez
kaçınılmazlıkla olan biten bir şey var ki , her yıkım yağma enkazında şahsi
çıkarlar keyfiyeti hortumlamalarında tğkenen tıkanan hak hukuk ilim bilim
liyakat akıl vicdan yolunda yürümeyen hayatın çürümüş kokuşmuş toplumsal
enkazında mutlak değişmesi gereken Bop miladının ömrünü taaa başkanlaştırma ve
referandumlama aruzasından beri dolmuş bitmiş olduğudur.
Kuvvetli ihtimaldir ki durumun bilen tanıyan ve
farkında olanları, biiir bir işledikleri bütün ‘ itibar gösterişi için her yol
mübah ‘ anlayışlı ülke devlet ve toplum zenginliklerini yağmalayıp yıkımdan
yıkıma sürükledikleri bütün ittifak ve işbirlikçileriyle; tüm suçlu yükümlü
gördükleri her konu başlığından kendilerine uygun bavul toplayıp daire boşaltan
; ve evrak yakarak delil karartmaya kadar şimdilerde kuvvetle bir ihtimal uğraş
be meşguliyet içindedirler..
Bu arada en düşük herhangi bir maaşın tümünü yemeden
içmeden kesip öteki aylara borçlu kalacağı şartıyla; en düşük cep telefonu TL.
cinsinden bin pangunotu kiran kirana boylayıp ciritlemiş-
üstelik de ülkenin her şekil siyasi istismarlara elde olan sorun ceşitliligine
uygun ve yatkın
en başta gelen issizler yıgınagı yüzde
otuzlar zirvesini tırmanmaya delirip tavan yapmışken- iyi mi.. ! ?
Seyfi Karaca… Mart / 23