Çağlayan nurlu su gibiydin
Irmak yatağıydım memleketimde
Dili damağı kurudu mavinin
Elleri çatladı karanlığın
Duyma önüme kılçıksız çiçek örerim
Uykumun kapısını aralarım
Ağzını hazırla ona çisil çisil
Eski bahçelerden geçip geldim demek yakışır
Ah be düşümde yine zile basıp kaçmışsın
Günaydın bulut memesi emen aç toprak
Fanustaki nilüferler, bodur kavaklar
Vaha arayan naçar martılar
Günaydın kıtlık olan sevinçler
Hey günaydın sararmış dikenler
Hayırlı sabahlar duaya çıkan cami cemaati
Velhasıl
Neredesin gürleyen tellal
Mübarek yağmur geliyor diye ver artık haber
🐞🐞🐞