Kimi meftun
Kimi mefta…
Gazli veya
ispirtolu cakmak degil ki koynundan cikarip cekerek
Parlayan bir
sustali gibi yitirilmis bütün iyilik güzellikler adina son celsenin
Son kararina
Cekmecedeki kan
rengine boyanmis cansiz kokusuz cicekleri
Dik ve sivri
duvarlar yamacinca sucüstü yakalanirken
Hediyelik ve
emanet durum idareliklerine zaman tüneli korsanligiyla
Ipini yularini
söküp koparan
Bahar geldi
yaz oldu güz gecti göctü, sari kaysilardan kara kisa döndü durdu
Döndü durdu
evler agaclar levhalar dingillerle aylar yillardan
Tekrar tekrar
kavun topraginda kiraz sayiklayan düs ve hayal..
Baharmis
bahceymis bozkirda dagda derede durakta yaz günlüklerine
Albüm
animsamasi degil ki, hah deyince findik kiran iki parmak boyu isaretlerle
Veya cagirinca
bulanip durulsun diye kuzey yahut güney
Tütüyor toprak
kokuyor cicek esiyor yagmur tozuyorsa rüzgar
Sözüm söz
diyerek yemin billaha ende yoksa güzelligin ayna tutan sevgilisi
Nihayet cirasi
olmayan karanligin dibine varir kaybolur
Gömülmüs bir
sessizligi kendi icinde susturup avutarak
Anlasma kagidi
olmayan kesin kararli bir uzlasmadir hiclik..
Her ayrintida
ecel ile müzakeresiz mühürsüz detayarla
Ondan bundan
ödüncüne , ucurumlardan ucurumlara hep göcte
Hep yikik
viran göcebelerle yerin gögün dibi ölmüne piyes
Ne ask olur
insandan, ne iklim mevsimlere tastamam dünya kurulur
Ne dogar ne
ölür hayat, inceldigi yerden kopanlarin kiran kirana kiyamet kovaladigi
Her giris
cikis ayri bir kördügüm acmaziyla vebali kent levhalarinin boynuna
Taksitlerini
ödesir hortlak fiskiran cinnet
Her yol
kavsaginda kisir döngülere cöl ve corak kalarak…
Seyfi
Karaca………..Mayis / 23