Tam 33 yıl geçti.
33 yıl önce 1977 yılında İstanbul taksim meydanında 1 Mayıs kutlamalarında çıkan olaylarda 36 kişi hayatını kaybetmişti.
Bu yıldan itibaren de Taksimde 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı.
Bu olayları kim çıkardı, silahları kim ateşledi failleri hala meçhul.
Meçhul olmayan 36 kişinin hayatını kaybetmesi ve yüzlercesinin de yaralanması.
Birde o gün bu gündür taksimin 1 Mayıs gösterilerine kapatılması.
Yaşanan bu olaylardan sonra taksimde işçi bayramını kutlayacağım, kutlatmayacağım kavgalarıyla geçti.
Türkiye yasaklar ülkesidir diye boşuna söylenmiyor.
Yakın tarihimizi bir hatırlayın.
Ne yasaklar göreceksiniz ne yasaklar.
Bunlardan birkaç tanesini hatırlayalım.
1960’lı yıllarda üzerinizde kıyılmış tütün bulundurmak yasaktı.
Üzerinde bir sarımlık kıyılmış tütün bulunduranlar ağır cezalara çarptırılırlardı.
1980’lerin ortalarına kadar döviz bulundurmak yasaktı.
Cebinde döviz bulunduranlar döviz kaçakçılıktan hapsi boylardı.
Kürtçe şarkı, türkü söylemek ve Kürtçe kaset bulundurmak yasaktı.
Saçlı, sakallı erkek öğrencilerin ve başörtülü kızların üniversitelere girmesi de yasaktı.
Saçlı, sakallı öğrencilere konan yasaklar kalktı ama başörtülü kızlara konanlar hala devam ediyor.
Daha nice anlamsız ve çağımıza uymayan yasakları burada saymanın anlamı yok.
Çünkü yasaklarımız yasak olmayanlarımızdan daha çoktu.
Her yasak kalktıktan sonra bu yasakların ne kadar anlamsız olduğu ortaya çıkıyor.
Yıllarca anlamsız yasak ve korkularla korkutulduğumuzun farkına varıyoruz.
İşte 1 Mayıs 2010 cumartesi günü 32 yıldan beri devam eden Taksimde 1 Mayıs işçi bayramı kutlama yasağı kalktı.
Ne oldu?
Kıyamet mi koptu.
Bütün sendikal örgütler aynı meydanı kullandı.
Savaş mı çıktı?
Medenice bayramlarını kutladılar.
Zaten bayramlar barışma, kaynaşma, yardımlaşma günleri değil mi?
Görüldüğü üzere başta Taksim olmak kaydıyla yurt çapında dikkate değer hiçbir olay da yaşanmadı.
Mademki 1 Mayıs işçi bayramıdır.
Resmi tatil günü olarak da kabul edildi.
O halde isteyen istediği yerde kutlasın.
Önemli olan bütün kesimlerin bu bayramı barış ve huzur içinde kutlamasıdır.
Çevreye ve başka insanlara zarar verilmemesidir.
Çalışanların sorunlarını yüksek sesle ilgililere duyurmaya çalışmasıdır.
Haklarını ve özgürlüklerini yüksek sesle haykırmasıdır.
Asıl olan medenice ve özgürce, Türkiye’ye yakışır şekilde bayramlarını kutlamalarıdır.
Bunu da 2010 1 Mayıs kutlamalarında göstermişlerdir.
Demek ki istenince oluyormuş.
Korkmanın da bir anlamı yokmuş.
Bütün bunlar artık Türkiye’nin korkulardan uzaklaşmaya başladığının ifadesidir.
Bir başka ifadeyle normalleşmeye başladığının göstergesidir.
Barış ve huzur içinde kutlanan 1 Mayıs işçi bayramının bütün çalışanlara birlik, beraberlik, yardımlaşma, huzur ve mutluluk getirmesini diliyoruz.
( Taksimde 1 Mayıs başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 6.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu