ABD IŞİD’İ PYD’SİZ YENEMEZMİŞ!

Duyduk duymadık demeyin. ABD kendilerinin kurduğu ve yönettiği IŞİD’i bir türlü yenemiyor ve yenemezmiş! O IŞİD denilen örgüt ne kadar güçlüymüş ki, dünyanın süper gücünü korkudan yalnız gezemez hale getirmiş.

Hatta ve hatta gelişmiş bütün dünya ülkeleri bir araya gelmiş, yine de IŞİD terör örgütü karşısında aciz ve yetersiz kalmışlar.

ABD de bakmış ki bu böyle olmuyor, diğer terör örgütleriyle de koalisyona girmiş.

PYD(PKK), YPG vb terör örgütleriyle bir olup IŞİD’i yenmeye çalışıyormuş. Olmadı PYD militanlarının sembollerini kullanıp onlardan görünerek hem kendi güvenliklerini sağlıyorlar, hem eğitim veriyorlar, hem de birlikte IŞİD’e karşı savaşıyorlarmış.

Bakın şimdiden uyarıyorum. İleride ABD’nin çıkarları söz konusu olduğunda, IŞİD terör örgütü ve benzerleriyle ittifak yapıp, onların sembollerini kullanarak ve eğitim vererek, başka güçlere karşı savaşacağından hiç şüpheniz olmasın. Gelin şimdi en büyük müttefikiniz olan ABD’ye güvenin bakalım.

Aha burada söylüyorum ki, ABD’nin bugünkü hâkimiyeti uzun sürmeyecektir. Çünkü adalet ve insanlık hayrı için kullanılmayan hiçbir gücün ömrü uzun olmamıştır ve olmayacaktır.

Bunu görmek için yirmi beş yıl önceki acımasız, emperyalist ve despot Sovyetler birliğini gözünüzün önüne getirmeniz kâfidir.

Ne kadar da büyük bir taktik! Değil mi. Terör örgütüne karşı terör örgütleriyle birlikte aynı safta mücadele!

Ne günlere kaldık Yarabbi. Aklımıza mukayyet ol.

Baksanıza şu IŞİD denilen terör örgütü ne kadar da güçlüymüş. Sanki masal kahramanları gibi ölümsüz ve karşısına çıkan bütün güçleri yerle yeksan ediyormuş.

Tabi yersek.

Dünyayı yok edebilecek cehennem topları! Bulunan Saddam’ın Irak’ını birkaç gün içinde mağlup eden ABD, ne kadar da güçsüzmüş meğer. Hem de bir terör örgütü olan IŞİD’i yenemeyecek kadar!

Vah! Vah! Vah! Acıdık şimdi müttefikimizin haline. Bizde kimlere güveniyormuşuz!

Ne kadar da aciz bir devletmiş ABD de haberimiz yokmuş. Dolayısıyla dünyada boşu boşuna ondan korkuyormuş.

Neymiş, ABD’nin iddiasına göre IŞİD’i yenmek için iki üç sene gerekiyormuş.  Hem de 60-70 devletten oluşan dünyanın en güçlü devletlerinin oluşturduğu koalisyon güçlerine rağmen.

ABD IŞİD’i yenmek için iki üç sene zaman biçtiğine göre, Ortadoğu’yu istediği gibi parselleyip biçimlendirebilmek ve haritalarını çizebilmek için bu kadar zamana ihtiyacı var demektir.

ABD herkesi kör ve ahmak, kendini uyanık zannediyor galiba.

Bu durum diğer devletlerle ve dünya kamuoyuyla alay etmekten başka bir şey değildir. Evet, bugün belki dünyanın en güçlü devletidir ama böyle giderse uzak olmayan bir zamanda dünyanın en sıradan ülkeleri arasında yerini alacağını şimdiden söyleyebiliriz.

Altmış yıllık müttefiklik geçmişi olan Türkiye’ye karşı gidip Rusya’yla işbirliği yapacaksınız.  Yetmedi Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği PYD(PKK) ile Türkiye’ye karşı ittifak kuracaksın, eğitim ve silah sağlayacaksın, Türkiye’nin sınırlarına yapılan saldırılara ses çıkarmayıp göz yumacaksın ve de destekleyeceksin, PKK’ya son model silah verip Türkiye’nin şehirlerini tarumar, hain tuzaklarla askerlerini şehit ettireceksin, sonra da stratejik müttefikiz diyeceksiniz. Böyle iki yüzlülük ve böyle müttefiklik düşman başına demekten başka söz bulamıyoruz.

Şunu açıkça ifade etmek istiyorum. Bütün bu ittifakların, senaryoların amacı Türkiye’nin önünü kesmek içindir. Çünkü İslâm dünyasının uyanmasını ve birliğini sağlayabilecek, süper güç olma potansiyeli olan sadece ve sadece Türkiye’dir. İşte Türkiye’nin bu potansiyelini daha doğmadan yok etme peşindedirler. Uyanık olmak lazımdır.

Bununda başarılabilmesi için Türkiye’nin içinden vurulmasından başka çare kalmadığını da tarihi tecrübelerinden bilmektedirler.

Bütün bunlar karşısında Türkiye’nin kendi teknolojilerini üretip, nükleer denemelerini yapması, 10.000 kilometre menzilli füzelerini geliştirmesi, kendi savaş uçağını yapması,  askeri ve sivil her türlü yazılımları kendinin geliştirmesi, gelecek elli, yüz ve beş yüz yıllık plan ve projelerini geliştirmesinden başka çıkar yolun olmadığını bu günden anlaması gerekir.

Bir başka ifadeyle, düşmanın silahına düşmanın silahıyla karşılık verebilecek güce ulaşılmadığı müddetçe, daha başımıza hangi çorapların örüleceği ve örülmeye çalışılacağının hesabını yapmak da mümkün değildir. Türk milletinin sebili hayrat olan kanının akmaması için, artık kendi gücüyle ayakta kalmasından başka çare yoktur.

Son söz olarak Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlayabilmesi için, tehlikeleri kendi hinterlandı sınırlarında karşılayıp yok etmekten başka çıkar yol da olmadığını bilmesi ve anlaması gerekir.

Yoksa gördüğünüz gibi Türk milletine Anadolu’da hiçbir zaman rahat ve huzur vermeyeceklerdir.

( Abd Işid’i Pyd’siz Yenemezmiş! başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 31.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu