Zamansız sabahtan çağırır beni.
Saadet çarkından geri dönüşler,
Dertli karargahtan çağırır beni.
Aşkın adaleti çektirip cefa,
Bir yastıkta huzur vermedi daha.
Hüzün izdivacı için her defa,
Hazır bir nikahtan çağırır beni.
İşte sitem düştü dile nihayet.
Kalmadı gönlümde zerre metanet.
Yanımda kopmayan büyük kıyamet,
Sanki yüz fersahtan çağırır beni.
Dünya alt üst olsa bozulmaz ezber.
Ben yine sarhoşum yine derbeder.
Pusulayı baştan şaşırmış kader,
Yanlış güzergahtan çağırır beni.
Şimdi çizgilerle dolu eşkalim.
Ağlamak bile zor, bitti mecalim.
Düşkün bedenimi gören her alim,
Çileli dergahtan çağırır beni.
Yeryüzü, gökyüzü üstüme kafes.
Bir de sayılıdır aldığım nefes.
Dilerim ki gayrı İlahi bir ses,
Usulca berzahtan çağırır beni.
_/' İbrahim Halil MANTIOĞLU '\_