Enbiyâ Suresi, 35. ayet
Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.
ÖLÜM
Ölüm var; gündüzün karanlığında gizlenmiş , takipte
Liman yok , ölümün kaçınılmaz korkutucu heybetinde
Fayda vermez ölene , ne bir mal ne bir can nede canan
Kurtaracak olandır, sırat köprüsünde bir tek Hak'ka iman
Ve zaman geçer ;günler aylardan, aylar yıllardan habersizce
Hancıdır dünya , ağırlar misafirlerini her gün milyonlarca
Geri gelmez ki geçen hiç bir gün, hiç bir saat ve dakika
Tüm nefesler son bulur , hayatın her anında sayısızca Hüseyin Ariz
Ölüm ismi ne kadar korkutucu gelse de ölümü hatırlamak güzeldir aslında
Ölümü ,hatırlamakta fayda vardır.
Bütün yasaların , geleneklerin, sosyal düzen kurallarından daha iyi bir yasa koyucudur.
Ölümü hatırlamak ,merhameti diri tutar
Ölümü hatırlamak, Allahı çok anmamızı ve daha iyi bir kul olmamıza olanak sağlar
Ölüm, vicdanımızı duymamız sağlar
Ölüm, hayat bulmak demektir aslında
Ölüm her şeyin bir sonu olduğunu, Beşeriyette bize gösterir.Soyutta da sonsuzluğun başlangıç kapısı , olduğunu hatırlatır .
Hz. Ömer (R.A.) halifelik görevini devraldıktan sonra kendi parasıyla bir adam tutmuştu.
Bu adamın görevi her gün belirli saatlerinde Hz. Ömer’in yanına gelerek ona: “Ya Ömer Allah’tan kork, ölüm var!” demekti. Hz. Ömer (R.A.)bir gün görevliyi yanına çağırdı ve görevine son verdiğini söyledi. Bunu duyan adam Hz. Ömer (R.A.)’e: “Ya Ömer bu güzel adetinden vaz mı geçtin?” diye sorar. Hz. Ömer (R.A.) bu soruyu şöyle cevaplar: ”Şimdiye kadar gençtim, saçım ve sakalım ağarmamıştı. Doğru yoldan ayrılmamam için bana her gün ölümü hatırlatacak, Allah’tan korkmamı tavsiye edecek birine ihtiyacım vardı. Ancak bugün aynaya baktığımda saç ve sakalımın ağardığını gördüm, bana ölümün habercisi olarak onlar yeter.”
Bediüzzaman da,
İhtiyarlığın alâmeti olan beyaz kıllar saçıma düştüğü bir zamanda, gençliğin derin uykusundan uyandım.”
Günümüzde bunca büyük suçların ve günahların işlenmesi , ölümü hiç düşünmememizden kaynaklanıyor .Ölüm yokmuş gibi davranmamızdır.
Aklı olana ölüm ,güzel bir uyarıcıdır
Cum'a Suresi, 8. ayette şöyle buyurmaktadır.
De ki: “Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”
Bir hadisi şerifte ise şöyle buyurmaktadır.
“Eğer siz, lezzetleri yok eden ölümü ansaydınız, bu kadar çok konuşmazdınız. O lezzetleri yıkanı çokça anın! Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçedir, ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur.” (Ebû Saîd radıyallahu anh. Rezîn)
Konuyu bir şiirle kapatmak istiyorum.
YOLCUYUZ BU DÜŞTE
Bir gün daha geçiyor , avuçlayamam bu anı
Güneş gene batmakta , getiremem zamanı
Geceler sabaha gebe , sabahlar geceye
İşte böyle geçer zaman , günlerden seneye
Selalar okunur her gün , yediden yetmişe
Benimde selam okunur , peşimden yetişe
Gelmez ki yanımda kimse ; yalnızım bu işte
Gerçeğin ta kendisidir , yolcuyuz bu düşte
Neye fayda olur çaputtan , üç beş parça mal
Olmaz kimseye ilaç ; denizde , olsa da sal
Bir boran gelir ; her yer olur , yek ile yeksan
Gemiler ordu da olsa , kalmaz kimsede can
Büyük tufandır beklenen , son bulur tüm varlık
Nefes bulur yeniden , dünyada ki mezarlık
Hesaplar devreder , hakkın hakka tesliminde
Pişmanlıklar kar etmez , can elden gittiğinde
Sahipsiz mi sandın ? yoktan var olan bu varı
Kimsede bırakmaz , ödünç aldığın bu canı
Bugün var elimde , acep yarın ne etmeli
Yarın neye yarar , bugündür hayat emeli
Bulutlar yağmura haberci , mezarlar sona. Herkesin son durağıdır , dönüşler hep ona
Her nefis tadacak bunu sen tatmam mı sandın
Kaçış yok ki bundan , yeterdir buna kandığın
Sararan yapraklar ; ağactan ,tek tek düşer de
Parıldayan yıldızlar ; gökten , tek tek kayar da
Bitmez mi sandın bu hayat elbet birgün biter
Yolcuyuz bu düşte , sondan sonsuzluğa gider
Hüseyin Ariz