ve masallardan gerçeklere ..
oysa
saf bir düşten doğmuştu masallarımız
yanlışı da hatayı da hayatı da aynı anda
kılı kırk yararak yaşadık
zembereği yaralı bir saat gibi
zamansız ve anlamsız kaldık
kırık bir keman gibi hüzünlü ve ağlaklık
varlığın bilincinde yok sayıldık
çevre nesnelerde
anlamını öksüren öznelerin yükleminde
yok sayıldık vicdan azabı gibi sırıtan mahkemelerde
günün bilge yüzünde bile
insanlığın ezber defterinde
şiir dışında her yerde
aziz soylu çeşmelerde bile sabıkalı sayıldık
kör alfabelerden giysiler biçtiler üstümüze
büyük harflerin dininde münkir bir cüceydik sadece
tok bir söylencedir kimine bu
hayatın yanılgısı ve hatası
ikisi de açlık kokusuyla bir öpücük kondurmuştur tene
kederini bir bohça gibi sırtına yüklemiş
bin yıllık bir yükün vebalidir omuzlarımızda
acısını taşımışız viran hayallerin
yüzümüz aynı topraklarda çürümüş kefen giysileri
dışımız siyah bir fotoğraf sergisi
acı bir derin uykudur bağrımızı kemiren
eskiden kalma bir miras gibi tutunmuştur ruhumuza
bazen çekmek de ölmek de birdir orada
dünyanın duvarında
yararlı sayfaların arasında bile takısız kaldık
bu sabah da uyanamadı
yaşına sıkı sıkıya sarılmış gözler
ölümü o kadar çok iyi tanıdık ki biz
ölürken bile hiç çırpınmadık
_boran
(
Düşlerden Masallara başlıklı yazı
RamazanBoran tarafından
26.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.