OKUMAK DİRİLMEKTİR
Nihat Öner
Bir hayatın ortasında bulduk kendimizi. Bizi çepeçevre kuşatan, adını bilmediğimiz, daha önce başka yerlerde hiç görmediğimiz çeşit çeşit varlıklarla dolu bir dünya... Biri birini bütünleyen ama aralarında hiç zıtlık olmayan harika bir canlı-cansız dizini... Böylesi bir ortamda cehaletin ve bilmezliğin verdiği iç huzursuzluğunun da etkisiyle etrafımızda olup bitenleri araştırmaya koyulduk. Fenomenler dünyası... Üzerinde yaşadığımız dünya ve onun içerisinde yeraldığı, bir parçası olduğu kainatla aramızdaki sır perdesini yavaş yavaş aralamaya başladık. Bilgimiz oranında, çabamız mesabesinde sırlar perdesi ortadan kalkmaya başladı.
İnsanoğlu neyi hangi amaca yönelik yapacağını bilirse, muvaffak olur. Muvaffakiyet ise sadece bilmek ve somut bir başarı değildir. Uzun vadeli bir çalışma ile fıtratı bozmadan, gayeden sapmadan yapılan çalışma başarı veriyorsa o muvaffakiyettir.
Rabbimizin insanlığa ilk emri "Oku!" olmuştur. Ama çeşit çeşit okumalar vardır. "Kerem sahibi Rabbinin adıyla oku!" ibaresi nasıl okunması gerektiğini de belirtmiştir. Okuma ve araştırma sonucu bugün insanlık keşiflerde bulunmuş, evrenle arasında bir yabancılık kalmamıştır. Ama maalesef bugün kişi kendisine yabancılaşmıştır. Kendisini tanımamaktadır. Bu yabancılaşma ve uzlaşmazlık toplumsal bunalımlar doğurmuş ve ülkelerarası ilişkilere kadar yansımıştır.
Kişinin kendisine yabancılaşması demek, yaradılışa uymayan, insan fıtratıyla uzlaşmayan tavırların sergilenmesi, bünyeye haram gıdaların alınması, kafaya bozuk düşüncelerin yerleştirilmesi ve kişinin yaradılış gayesinin dışında isyana varan ve belki inkarı da bir fazilet bilen bir yaşam içine girmesi demektir. Bu yabancılaşmaya götüren ve insanı kompleks düşüncelere itip, zihnini bulandıran hastalık, okumada veya insani ilişkilerde yapılan hataların sonucudur.
Yaşadığımz hayatı anlamlı kılan ve insanı sürekli zinde tutan, düşünce dünyasını zenginleştirip geniş bir ufka sahip kılan okuma eyleminin bir gayesi olmalıdır.
Yunus Emre'nin konuyla ilgili bir deyişi vardır:
"Okumanın gayesi
Kişi hakkı bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Ya nice okumaktır."
Gaye, hakkı bilmektir. "Hak" Allah (c.c.)'ın isimlerindendir. Allah'ı bilmek ve tanımak iki dünyanın da en büyük mutluluk vesilesidir. Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, okuma alışkanlığı kazanma ve bir an önce okumaya başlamadır. Zihinlerdeki pası söküp atmak, beyne işlerlik kazandırmak, fikri hastalıkları yok etmek ve insanda şefkat - merhamet hislerini uyandırıp, diyalog sahasına çekmek belki böylece mümkün olabilecektir.
İnsanı yücelten ve onu toplumda saygın kılan onun ilmi ve ilmiyle amel etmesidir. Onun okuması insanlarda bir etki bırakır. Bazı kötü bakışlar da bu vesileyle yok olup gider. Ulaşılmaz zannedilenler ve uzak bilinenler okuma ile çok yakın olur.
Yazmak için de çok okumak gerekir. Bilmeyen insan ne yazabilir? O sadece bir kabiliyet işi değildir. Özellikle, okuyucuya doğru bilgiler vermek ve onları yeniliklerle tanıştırıp kendilerine geniş bakış açıları kazandırmak için yazarların daha çok okumaları gerekir. Yazmak ve yazıyla insanların gönüllerine girmek, kutlu mesajı onlara iletmek isteyen kardeşlerimize de aynı mesajı veriyoruz.
Bu yazımızda ele aldığımız konu sadece okuma olayıdır. Az çok nasıl okunması gerektiğini de belirtmekle beraber. Okuması olmayan insanın yazması da söylemesi de temelden yoksundur. Bu şekilde davalarını yaymaya çalışanlarımız varsa bilsinler ki bir uçurumun eşiğindedirler. Bizim dipsiz uçuruma yuvarlanmamamız için sürekli olarak tutunacak dallara, kaya parçalarına ihtiyacımız var. Bir kabus var üzerimizde. Karanlığıyla bizi ürküten. Bizi uçurumdan itmeye çalışan. Bizi boğmaya çalışan. Bizim de duamız olmalıdır. Okuyacağımız... Bizim de nur yüzlü meleklerimiz olmalı, bizi kanatlarında taşıyacak. Bizim her şeyden önce okunan bir kitabımız olmalı. Okunmayan, sadece asılı duran değil.
Gençlerimizde, okumaya karşı müthiş bir ilgisizlik hastalığı var. Bu hastalık olduğu sürece yarınları yakalamak ve onları lehimize çevirmek mümkün değildir. Okuyan, araştıran ve öğrendikleriyle insanları aydınlatmaya çalışan heyecan dolu gençler nerede? Bugün şunları okudum ve bunları öğrendim diye gönül rahatlığı duyan, o gün ziyanda olmadığına sevinen, ilme ve okumaya âşık gençlik nerede? Elimizde kitabın cildine ve kitaplığa âşık bir yığın gençlik var.
Bir silkinişe muhtacız. Okumak ise bizim dirilişimiz olacaktır. Okumakla dirilecek ve dikileceğiz. Hayatın farkına varacağız. Dünyanın bir ucundan bir ucuna zulmedenleri ve zulme uğrayanları tanıyacağız. İnsan olanları ve insan olmayanları... Dost olanları ve düşman olanları tanıyacağız beyaz sayfalarda. Beyaz sayfalarda kirlenmiş ve kirletilmiş insanlık onur ve şerefini ve yok edilmeye çalışılan inanmış ve kul olmuşların gözyaşlarını göreceğiz.
Kendimize, kültürümüze ve özümüze karşı bir yabancılaşmadan sonra yeni bir okuma ile; Tanzimatın ve Batı dünyasının taklitleriyle dolu olan bir okuma ile değil, Kerem sahibi olan Rabbimizin adıyla okursak, yeni bir dünya kurma yolunda adım atmış olacağız. Temiz sayfalar okumak istiyoruz. Beyazlar içinde nurlu bir dünyanın inşası için çalışıyoruz. Okuyoruz. Okuduklarımızda aydınlık, yazdıklarımızda gönüllere sürur verecek nur olsun istiyoruz. Dünyayı karartmak isteyen, sonra da sonsuz aydınlık için çırpınanlar, karanlığa olan sevgilerinden dolayı aydınlığa çıkmayı da unuttular. Aydınlığı unutanlara yol göstermek için, okumamızla meydana çıkıyoruz.
Biz okudukça ve bildikçe mutlu oluyoruz. Çünkü böylece niçin yaşadığımızın farkına varıyoruz

( Okumak Dirilmetir başlıklı yazı Nihat Öner tarafından 13.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu