Online Üye
Online Ziyaretçi
Bu şiir bu serinin sonuncusu, final farklı olsun diye düşündüm.
O yüzden aslında didaktik duygularla, fakat biçimsel olarak şiir olduğu için,
daha çok satirik bir tasavvuf şiiri çıktı ortaya.
Birinci dörtlük Kuran’dan Nuh Suresi 23.ayette ismi geçen sonradan putlaştırılmış ve Arapların bu put adlarıyla o putun kulu diye kullandıkları 2 ismi ifade ediyor.
Şiirin zahiri belli, şiirin batıni maksadı ve manası, Türk’lerin islamla ilk tanışmaları Sünni ekolde değildir, ki Osmanlı dahi işte seçtiği ilk Şeyhülislam Molla Fenari kendini kendinden çok evvel vefat etmiş olan İbn’i Arabi ekolünden görmesidir.
Özellikle Gazali’ye de değindim ki bir dizede, Gazali de sünni değildir bugünkü islam anlayışı ile, ki zaten bir çoğunuzun evinde bulunan İhya’u Ulumid’din eserinde de buna işaret etmiştir.
Sünni bildiğimiz kim varsa çok eskiden hiç biri bugünkü sünni anlayışıyla örtüşmemektedir, şiirin batıni maksadı bunu bilmeyenlere öğretmek, unutanlara hatırlatmaktır.
Kimi Abdü Ved’dir, kimi Abdullah,
Abdü Yegüs olan bulmadı felah,
Fenafillah sonra geliyor salah,
Vahdet’i vücûda en son geçilir,
Hakikat erenleri en’el haktır,
Bu makama varanlar pir’ü paktır,
“Allah bes, baki heves” diyen çoktur,
Gazali’de bu kapıdan saçılır,
İbn’i Arabi’de bu yolda yürür,
Sadreddin Konevi yanında durur,
Molla Fenari Osmanlı’yı bürür,
Hepsine ayrı bir değer biçilir,
Şeriat kapısı erken açılır,
Tarikat kapısı varken açılır,
Marifet kapısı birken açılır,
Hakikat kapısı sırken açılır,
Dört kapı kırk makam ona varanın,
Davet yoktur yolda, bu yol girenin,
“Mutlak Varlık” sırdır, Sırra erenin,
Mansur kulun gibi arşa uçulur,
İki büyük verdin, büyüklük nerde!
Biri “yürek” sonsuz, diğeri “ser”de,
Hakikati görmez koymuşsun perde,
Aklım ve yüreğim, durmaz küçülür,
Hak Çalap bu kulu neden seçmedin,
Sırrını bir damla neden açmadın,
Kapılar içinden kapı biçmedin,
Dilerim ki bir gün, Alp’te seçilir,
27 Eylül 2024,
Akşamüstü,
Yazarın
Önceki Yazısı