Çeri




Dörtnala koşuyordu gök yeleli atında,

Yiğitlik seziliyor çerinin fıtratında,


Kalbinde taşıyordu hilalini ayını,

Binbir şevkle germişti nakış süslü yayını,


Yorgaya getirince atını yavaş yavaş,

Hedeflere bakındı çünkü bu çetin savaş,


Vızıldadı iki ok, ıskaladı çeriyi,

Aldırmadı oklara, düşünmedi geriyi,


Bir bismillah çekti ki, bulutlar kesti hızın,

Yıldızına kavuştu, hilal gönlü yıldızın,


Gezlenen ok hedefe, giderken buyruk gibi,

Hüzmeli ışık saçtı, yıldıza kuyruk gibi,


Hedefini vurmuştu yağı düşmüştü yere,

On altı ok tekraren ıskalamaz bir kere,


Şimdi okları bitmiş, kılıcını çekmişti,

Ya Allah bir savurdu çeri gözü pekmişti,


Uçuşurken yanından sayısız nice oklar,

Etmeden hiç aldırış, gözü yağıyı yoklar,


Sol kolu tutuyorken mahmuzunu atının,

Yağı şövalyeleri cellatları Batı’nın,


Kılıcı tutan sağ kol, iki okla allandı,

Üç haçlı şövalyesi aynı anda çullandı,


Bu hengâme içinde düşünmez ki canını,

Akıtacak fedadır yağız yerde kanını,


Sol yanına atlayıp atından yere indi,

Ok acısı duymuyor, iyice bir silkindi,


Karşıladı darbeyi haçlı şövalyesinin,

Kuvvetini ölçmüştü yağının bünyesinin,


Saldırmaya vakit yok, şimdi ikinci darbe,

Bunu hesap ederek girmemiş miydi harbe,


Boşa çıkardı işte ikinci saldırıyı,

Yaralı kol sarsıldı, zorladı bu çeriyi,


Şu üçüncü kafire vermeden daha fırsat,

Vurdu ilk şövalyeye, bu vuruş tıpkı Kür Şad,


Boynuna indirmişti devirdi tek vuruşta, 

Diğer iki şövalye sanki esas duruşta,


Kolunda artan sızı, yüzünde var çizikler,

Üçe karşı tek gelen, şövalyeler ezikler,


Bir savlet ki gayretle, tekrar vurdu birine,

Tam isabetli oldu, denk getirdi serine,


Devrilince ikinci şövalye de aniden, 

Son şövalye öç diler işte bu Türk caniden,


Bu yiğide kaç kafir denk gelirdi bilinmez,

Nice cenk hatırası yüreğinden silinmez,


Kılıcı karşılayıp düşürdü bir tekmeyle,

Şövalyeler bitmiyor teker teker yıkmayla,


Sırtından giren bir ok, kalbini yaraladı,

Göğe kalkan elleri, sözleri sıraladı,


La ilâhe il… derken kapaklandı dizüstü,

İllallah’ı der demez, işte çeri ölmüştü,






16 Eylül 2024,

Akşamüstü,

Alp Aldatmaz

( Çeri başlıklı yazı Alp.Aldatmaz tarafından 17.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu