bir şehri tanımak istiyorsanız şairlerini okuyun
bir kadını tanımak istiyorsanız önce şairlerden kurtulun
yedi uykudan uyanır kanla, hasretle yazılan şiir
gözlerin bir iklim sorunudur
ayrılık nadasa bırakılsa da elbet çürüyecektir
"sen suya ben memlekete hasret"
diye diye delirecektir
lodosu o yana bırak, ben tutarım dalgaları
çok köpüklü ayrılıklar yüzerken gözyaşlarında
ay ışığına sığınır, dualar ederim
seni çok sevdim, yemin ederim
sen, en karmaşık şehriydin gecenin
sen, kafasını kanatarak kaşıyanların şiiriydin
No: II
yakamoz dediğin koca bir gökyüzüdür
denizaşırı, karanlıkta kaybolanların şiiridir
beni arayacak olursan, yakamozlarda ara
eline neşter gibi karakalem tutuşturulan bir ressamın tuvalinde ara
tüm sözcükleri sırılsıklam olmuş
bir sonbahar kaçakçısının yasaklı kitaplarında ara
adın hala dilimin ucunda
şaşkınlıktan dilini ısırdığın o güzel gecelerin hatrına
beni unutma
No: III
cümlelerden oluşan bir aşka tapınan gezginlerin
kesin düşüşünü anlatsa da bu şiir
kendi içinden bir keşiş yaratacak
ve elbette bir şairle evlendirilecektir
sonu hüsranla biten bir konçertonun tam ortasında
aptal şairler sokağından daha niceleri geçecektir
bir şehri tanımak istiyorsanız şairlerini okuyun
bir kadını tanımak istiyorsanız önce şairlerden kurtulun
No: IV
kendi karanlığına ışık olmayı beceremeyen gece
yıldızlarla kandırmasın seni
katili gün gibi ortadadır şairlerin
elbet olay yerine dönecektir
gözlerin, bir sevinç hüzmesinin içinden çıkagelir
No: V
hayatı bir film şeridi zannedenlerdir yalnızlığın figüranları
ne denli asi akarsa nehir, sandal o kadar özgürleşir