Balıkesir’imiz ulusal basında yerini buldu sonunda. Bir “fes” vakasıyla ortalık ayağa kalktı.

19 Mayıs törenini izlemedim, görüntüleri ve haberleri internetten takip ettim. Üç lisenin ortak yaptığı halk oyunları gösterisinde folklorik kıyafetlerde fes kullanılmış. ADD de bu olaya tepki göstermiş ve cumhuriyetin temeline dinamit konulduğunu söylemiş.

Konuyla ilgili bir yazı yazma ihtiyacı duydum çünkü fesin Osmanlı’ya ait olmadığını biliyordum. Bakınız fesin tarihine:

“Sultan Mecit Mora’dan İstanbul’a dönen Koca Hüsrev Paşa’yı kabul eder. Sultan epeydir kavuğu bir başka uygar başlık ile çoktandır değiştirmek arzusundadır. Paşa’nın Mora’dan getirdiği yanındaki muhafızların başlıkları Padişah’m dikkatini çeker. O başlıklar kırmızı renkte yumuşak olup başa tas gibi enseye sarkık giyilen siyah püskülü şeylerdir. İsmi More Frijyen olan ve tamamen Yunan kökenli bu başlıklar Mora’da olduğu gibi Fas’ta da Tunus’ta da giyilirlerdi.

Yeniçerilik kaldırıldığı sıralarda ilk defa adı fes olan bu yunan kökenli başlıklar Padişahın kalyoncu neferlerine giydirilmiş sonra da fermanlarla tüm Osmanlılara tamim edilmişti.”

Osmanlı fesi kabul edince o dönemin dindar (görünen) kesimi ayaklanıyor ve “fes gavur işidir, haramdır.” diyordu. Sonra Cumhuriyetin ilanıyla fes kaldırılıp şapka getirilince fese karşı çıkanlar bu sefer “fesimizi çıkarmayız, şapka gavur işidir, haramdır; başımı veririm fesimi vermem.” demeye başlamıştı.

Bize ait olmayan bu fesi hiç sevmedim; ama ADD'nin böyle boş işlerle uğraşması ve cumhuriyetin temeline dinamit konuluyormuş gibi davranmasını da fazla yaygaracı ve lüzumsuz buldum. Fesle Osmanlı'nın geri geleceğini sanan zavallılar gibi fesle cumhuriyetin yıkılacağını sananlar da var ne yazık ki...

Önemli olan kafanın dışındaki değil, içindeki. İç boş olunca ne yapacaksınız. İnsanlar yapacak iş bulamayınca ne yazık ki böyle boş işlerle uğraşıyorlar. Kimi fes takıp Osmanlı’yı geri getireceğini sanıyor, kimi fesle cumhuriyetin yıkılacağını…

Ne fesle, ne türbanla Osmanlı gelir, ne şapkayla ne mini etekle çağdaşlık olur.

Yıllardır böyle fesle, türbanla, saçla, sakalla uğraştık. Ne kadar ilerledik, ne kadar çağdaşlaştık? Çağdaşlığı kılık kıyafette görmek ne kadar yersizse dini bütünlüğü, geçmişe saygıyı fesle, çarşafla algılamak da o kadar abestir.

Böyle boş işlerle uğraşan ve bunu büyük bir sorunmuş gibi ülke gündemine taşıyanları da buna imkan verenleri de kınıyorum.


( Fes Vakası başlıklı yazı M. Kuvancı tarafından 20.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu