
Suikast -2-
Örümcek Ağının Karmaşık İplikleri
Maya
etrafındaki karanlık dünyanın derinliklerine indikçe, Global Initiative'in
uğursuz entrikaları ve kontrol ettikleri şirketlerin karanlık eylemleri ortaya
çıkmaya başladı. Dr. Lee ile yaptığı yolculuktan dönen Mayanın düşünceleri
oldukça değişmiş ve gözleri uzun zamandır
kendisinden saklanan acı gerçeklere açılmıştı. Dr. Lee'yle birlikte ortaya
çıkardığı gerçekler, yanılsamalarını paramparça etmiş, Max'in ve kendisinin artık
bu ölümcül oyundaki piyonlardan biraz daha fazlası olduklarını anlamaya
başlamıştı.
Maya, Global
Initiative'in baskıcı rejimine karşı yorulmak bilmeden savaşan ve henüz kontrol
edilemeyen direnişçi Sinerjistlerle uzakta geçirdiği süre boyunca temas kurdu. Sinerjistler
öngörülemeyen zamanlarda kendilerini göstererek hem Maya'ya hem de müttefiki
Max'e ulaştılar. Verdikleri bilgiler yaptıkları yönlendirmeler umutsuzluğun
etkisinde kalan Maya ve Max'i bir umut ışığı gibi karanlıkta aydınlattı. İşte
bu kargaşa zamanında Sinerjistler'in ortaya çıkışı, niyetleri esrarengiz ve
amaçları bilinemeyen Global Initiative'in gerçek emellerinden Maya ve Max'e
bahsetmeleri, insanlığın dost sandıkları güçler tarafından kontrol edilen yapay
zeka sistemleri tarafından köleleştirildiği bir dünyanın tüyler ürpertici
resmini çizmeleri belki de tüm dengeleri değiştirebilecekti.
Sinerjistler,
bireysel hayatları yönetebilmek için yapay zeka sistemlerinin kontrolünü ele
geçirerek insanlığı köleleştirmek isteyen Global Initiative'in nihai hedefinden
bahsettikçe Mayanın zihni berraklaşmaya başlıyordu.
Bilginin
yüküyle ağırlaşan Maya ve Max'in düşünceleri, yapılan seçimlerin kalplerindeki yankısı
ve henüz ortaya çıkmamış sonuçların vehameti ile vicdanları ağrıyordu. Her
ikisi de onları bu uçuruma getiren deneyimlerle şekillenmişti. Sanki kaderleri
örümcek ağının karmaşık iplikleri gibi birbirine örülmüş ve kararlılıklarını
besleyen ortak bir amaç tarafından bağlanmıştı.
Bilinmezliğin
kıyısında dururken, kalpleri onları parçalamakla tehdit eden bir ikilemin
mengeneye benzeyen pençesinde sıkıştı. Artık yollarını belirleyecek bir seçimle
karşı karşıyaydılar. Ya önlerine çıkan bu yoldan geri dönecek ya da ortaya
çıkardıkları haberlerin ve yeni karşılaştıkları esrarengiz müttefiklerin rehberliğinde
tercihsel bir kader çizeceklerdi. Geleceğe baktıklarında, sanki karanlık bir
uçurum onlara bakıyor, sonsuz görünen uzayın, amansız kucaklamasıyla onları
teslim olmaya çağırıyor gibiydi. Yine de; kendi iradelerine boyun eğdirmeye
çalışan güçlere direnme arzusu ve ruhlarının derinliklerinde bir meydan okuma
kıvılcımı, onları dünyayı yutmakla tehdit eden karanlığın yaklaşan dalgasına
karşı sağlam durma kararlılığına götürüyordu.
Kararlarının
ağırlığı üzerlerine çökerken, duyguları fırtınaya tutulmuş bir deniz gibi
girdaplı ve çalkantılıydı. Yaptıkları seçimin ıstırabı yüzlerine kazınmış,
ruhlarındaki mücadelenin bir kanıtı olmuştu. Hangi yolu seçerlerse seçsinler,
bunun geri dönüşü olmayacağını ve eylemlerinin sonuçlarının nesiller boyunca
tüm dünyada yankılanacağını biliyorlardı.
Alexander
Harrington'ın ölüm haberi dünya basınında yankılandı, dikkat çekmek için
yarışan manşetlerin gürültüsü arasında kısa bir mırıltı olarak kaldı.
Haberlerde 68 yaşındaki vizyonerin uykusunda kalp krizine yenik düştüğü,
teknolojik yeniliklere adanmış bir hayatın trajik bir şekilde sona erdiği iddia
ediliyordu. Bir hafta önce de felç geçirdiği, son perde inerken vücudunun ona
ihanet ettiği söyleniyordu.
Calum'un
gözleri kelimeleri taradı, acımasız gerçeği gizleyen özenle hazırlanmış
yalanlarla yüzleşirken içinde kaynayan bir öfke vardı. Harrington'ın ölümünün
sterilize edilmiş anlatımını okurken acı bir gülümsemeyle dudaklarını büktü ve
içinde yaşadıkları dünyayı tanımlayan kelimeleri istemsizce mırıldandı.
"Bu siktiğimin dünyasında gerçek olan hiçbir şey kalmadı."
Ağzından çıkan
sözlerdeki ham duygu kalbinde asılı kaldı. Ona bir kefen gibi yapışan hayal
kırıklığı ve umutsuzluğun akıl almaz varyasyonları ruhunu daralttı. Dikkatini
elindeki göreve, yani esrarengiz Ghost Leader için istihbarat raporları
hazırlamaya verdiğinde öfkesi azaldı ve yerini acımasız bir kararlılığa
bıraktı.
Aslında
haberde okunan her kelime her satır, gerçek benliğin çarpık yansıması haline
gelmiş bir dünyanın, gizemli güçlerin gerçekliğin anahtarlarını elinde tuttuğu
bir dünyanın tuvalindeki bir fırça darbesiydi. Çalışırken Calum'un düşüncelerinde,
kendisi, Dr. Lee, Maya ve Max için, insanlığın kollektif ruhu için verilen
savaşın bitmekten çok uzak olduğuna dair rahatsız edici bir kesinlik vardı.
-devam edecek-