Kardelen

O bir kardelendi 

Nevbaharı müjdeleyen...


Umudu köhne yarınlarıma kapaklamadan önce

Bi taşım kaynatıp içiyorum...


Ne mümkün yine bi kavga etmeden

Gecemin kuşlarıyla kış kış demesem de vazgeçmek mi

Gecem yarasalananıyor

Belki de onları daha çok seviyorum,

Kovsam da gitmiyor


-Bana beni anlatana ihtiyacım var-

        

Önümde

Ağzıma sakız ettiğim yalnızlığım 

Kimin yalnızlığıysa sahipleniyorum

Ama bir de 

Dolanmasa takma dişlerime düşler

Hoş gör sen

Geveliyorum.


Pelesengi kalbimin

Gecelere kepenği kapatır.

Bizim sokakta da umut satılmıyor.


-Giden yanmayı ararken,

Kalanlar sönmeyi bekler -


Zaman denen kavram 

Bu acıyı bitirmeyen olsun ki

Dokun yaprağıma çiçekler açsın


Süzülen geceye inat uzak bı 

Zerre  ihtimalle

Kışın geçmişinden yaza kalan

Kar dallarıma külbastı yaptığım 

Subliminal Sefahatlarımda

Gezegenlerinden bahçeme düşen yasemen de ona muhtaç degil mi?


Kokusuna

Hayran benliğim

Teğet geçerken

Cemi cümle kendi üryanlığından geçmiş ayıbını bizim dükkanda  arar durur

Ay'a dolunay hallerinden

Sırıtmakta nesi?

Çeşmi siyahtan hüzünle akan 

Morcivent çeşmelerden 

İçiniz zira ayılamazsınız,


Sarıyor aklımın aynasını

Güya bana pencere olup

Sır olmaya çalışmakla 

Kârı olamacayak

Ama anlamıyorlar...


Farkında olmadan kızıyorum.


Kahrı endamıyla sarılıyor bir yalan boynuma uzun mu uzun

Cem-ale-me  Süreya yakın

Boynum ki 

Bu en uzun boynum benim

Her bir yalana, aşikar

Uzat diyorum gözlerin puslu ama ağlama...

Ellerin diyorum, bir martı telaşlı ve ürkek..

Ellerin gecemin siyahını  yırtan

Bir beyaz yelken 

Ucube bir çarşafım aklına engel

Yoksa hayallerin senfonisi mi

İşittigim.


Benden öte var olan varlığınla 

Kökleri kazınmış ama koparılmış

Bir güven gibi her yerimi sarıyor musun?


Zehirli sarmaşık güllerinle 

Tacı amber kokarak hallediyorsun 

Benliğimi karanlık mabedin en derinine kölediye koyma beni


Yokuş yukarı çekiyorsun

Kokunla

Peşinde bir bir damıtılmış anason kokusu,

Kadehleri parçalayan 

Ve tüm çıplaklığıyla zirveye

Körükleyen,

Vazgeçmişliğim...


Köylerimi gören gözüm

Klavuza adanmışlık gibi

Yollarını saklıyor sen gibi

Bilmişliğim dilleri unutulmuş bir oda

Dip kuyu 

Çek beni çek beni

İtele ve yahut ötele


Kalbime layık kurşunları

Siliyorum dimağımda

Sen silgime hasta oluyorsun...

Ve ben

Ben sana söyleyemediklerime


Öldüremediğim hiçliğim

İnsan canına kıyabilse...

Koca söğüt o gökten neden Vazgeçti de eğdi dallarını

Kendi köklerine

En dibinde afeti azamsın

Koy beni yine el yerine.


Cehennem dediğin cennetime

Bir harmoninin sonunda varıyorum

Ölen sensin

Ölen benim

Ölen biziz

Güneş davetiyle batmadık mı?


-O güneşki peşinden gittiğimiz sonumuz yine gece...

Ona yetişemedik!-


Parti zamanı...

Sağlığına dostum... 


Karıncalar bir değirmene su taşıyor

Hayale doğru değil, Gerçeğe... 

Biz ki oturup kalmışız,

Asumandan

Ne haber var diye


Trans cümleler bana ait bi serbest Bu heceleyemen dizeler

Usulca can alır...


Söylenmesi gereken sözlerin dibinde,

Ağaçlarımı kesiyorum hayata

Ve onlar

Çelik olacak...

Gürleşir elbet bu dinğinlik

Ya da susar bu delilik...

Çığlıklar eşliğinde.


Farkında olduğum değil kabullenemediğim

Yalanlar gerçeğimden uzak

Yarım kalıyor hep bi eksiklerim.

Eksikliğimi tamamlayan yok,


Üstüne döktüğüm gazellerim

Çimenlere dur diyemiyor yine

Ama başka kim kimi besliyor ki

Kaşla göz arasında...


Ölülerim dirilmeye,

Dirilerim ölmeye uyanıyor...

Bildiğim tekerrür eder zaman.


 -Baharın kefeni yırttığı an,

Bahar da girer kefene o an-


Şimdi içimde bir karanlık gece

Sabahlar istediğim gibi yine olmuyor

Seni görüyorum.

Uzaklardan altına sarmalamışsın yalnızlığın uğultusunu

Geceler körmü olur sandın

Elinde bir fener ışıldıyor...

Gökyüzünun uğultususun

Bu yıldızlar yine üstümüzde parıldıyor.


Söz bu dünyana bir daha gelirsem

sadece bana aşık olacam

Karlarını yenerken.


Tcpassenger_ierdogan






( Kardelen başlıklı yazı Tcpassenger tarafından 26.07.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu