Arif Nihat Asya.5 ocak 1975 te Hakk'a yürüdü.O ölüme hazırlıklıydı.Şiirlerinde bunu en güzel anlatan da Asya.
Öbür dünyadan güni birliğine bu Dünya'ya günü birliğine gelmeyi arzu ediyordu..Oysa Ölüme çok hazırdı.
Tam bir teslimiyet vardı.İçi rahattı.O nu hatırlayan bizlerde varız.Ne mutlu bize ki, O nu hatırlamak her yıl 5 ocak ta bizlere nasip oluyor.
Edebiyatımızda “Bayrak” şairi olarak tanınan Asya, Bayrak şiirini Adana''nın kurtuluş günü olan bir 5 Ocak''ın heyecanı ile yazdı. Bir çok dergi ve gazetelerde yazılar yazdı. Şiirlerinde hece, arûz ve serbest vezinleri kullanan Arif Nihat, nazmın her türünden eserler vermiştir.
Şiire aruzla başlamış,rubaileri ile daha çok tanınmış.Bu alanda beş kitabı yayınlandı.
. Fikrin ağır bastığı şiirlerinde milliyet duygusu konusu büyük bir yer tutar. Çok renkli ve değişik tarzda şiirler yazmış olan Asya, son şiirlerinde biraz da mistisizme yönelmiştir. Bu olay doğal olarak ömrün sonlarına doğru bütün yazarlarımızda görülmekte. Şiirinde daima bir yenileşme çabası içinde olan şair, etkilerden uzak kalarak kendine özgü bol renkli şiir dünyasını kurmuştur..Bu şairin hayat çizgisinde yaşanan acı olayların da etkisi olmuştur.
Arif Nihat Asya''nın hakkında en kapsamlı araştırmayı ;Yavuz Bülent Bakiler yazmışdır.Her ünlü yazarımızı bugüne taşıyan,kültürel mirasımızı koruyan yazarların bulunması O yazarın unutulmamasını sağlıyor.Bu yüzden Yavut Bülent Bakiler'e minettarız.
Hisar Dergisinde Eşi ile yapılan söyleşiden bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum.
Asya''nın ölümünden sonra eşi ile O nun hakkında bilgiler alır.
Şu bilgi o nun sade hayatı hakkında ne kadar yalın bilği veriyor.Asya'nın evlenme teklifi için eşinin babasına gitmesi gerekiyordu.Servet hanım biraz kaygılı;çünki Asya okula bisikletle gitmekte.Bu sebepden dolayı pantolonunun paçaları daima yağ lekesi olurmuş..Kendinede böyle gelme diyemediği için kaygılanmış.
Ama Hoca o gün şık bir şekilde eşini babasından istemeye gitmiş.Çünü O içimizden biri gibi yaşadı.
Bir diğer anısı ise:eşine ben namaz da dahi olsam,radyoda Çırpınırdı karadeniz şarkısı ve ya mehter marşı çalarsa sesini biraz açıver demiş.
Şimdi Türk edebiyatının kilometre taşı olan Bayrak şiirini okuyalım:
BAYRAK
Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen !
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim
Allah rahmet eylesin..