“ Bıkka'nın Halil 1) Urba ”
harman önü düvenciler gelirdi,
eksik çakmak taşlarını tamamlayarak,
düvenleri tamir ederlerdi
semerci havut otunu[1]
uzun çuvaldızlarla
sıkı sıkı dikerdi,
 
boyacılar her kazana ayrı renk koyup
renk renk boyarlardı
yünleri-yün ipleri
gelin tacı olacak tavuk tüylerini
kazanda kaynatıldıktan sonra
                        çelenlere sererlerdi
çalılıklar, çelenler, taşlar yerler
            mavi, kırmızı yeşil
                        renk, renkti
 
"-Sücülü'lü Bıkkanın Halil
artık hacı,
ha! Hecaza[2] getmiş garısıynan
hac'ıda arkadaş olmuşlar
Yalavaşlı bi basmacıynan[3]
Devrisi yıl bizim kökboyacı Hacıağa
            oğlan everecekmiş,
hacı arkadaşını zeyaret etmiş
dünürüynen, geliniynen oğluynan
 
Yalavaşlı bunnarı görmeden daha
“-vayyy aleyküm!! es-selam
ehlen ve sehlen
koşun çocuklar çay söyleyin hacı amcanıza
            dünüürbubanıza
davşan ganı ossuuun”
 
Halil Ağa
"hacı şu kaça" dese
hacı"-yau sana ne oluyo
kes oğlum ondan beş metiro”
Halil Ağa okuluk deycek olsa
“-oğlum ayır ordan ikkiyüs parça”
 

[1] havut otu: hasır, hasır otu
[2] Hicaz: Müslümanların Hac bölgesi
[3] basma: pamuklu bez, basmacı:manifaturacı
( “ Bıkka'nın Halil 1) Urba ” başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 30.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu