Rindânenin ölümü



Gün gelir ay gözeye, su içmeye eğilir,
Hâlesine ekilir, gönül darı’mız bizim.
Suya düşen saçına, nazâr ile değilir,
Dokunmaya kıyamaz, tersler âr’ımız bizim.

Tespihin taşlarını, ya Hayy diye sayarız,
Sabır bedesteninde, diner zâr’ımız bizim.
Gülün kanat sesini, Maveradan duyarız,
Ne çıkar el olsa da, gonca yârimiz bizim.

Bir bir çile halkası, böğrümüze sarılır,
Kan içer kızılcık der, güler er’imiz bizim.
Alnımızda sancılar, kıvrım kıvrım kırılır,
Kaf dağının ardında, bekler yerimiz bizim.

Kuş uçmaz kervan geçmez, yolu aşkla uçarız,
Bulutlara karışır, akan terimiz bizim.
Âsûmânda köşk kurar, âşiyânda yaşarız,
Rindanelik mührünü, taşır Pir’imiz bizim.

Dilimizden bal saçar, gözümüzle güleriz,
Muhannet kapısından, geçmez birimiz bizim.
Râyet’e hu diyerek, kutlu Vatan dileriz.
Sinemizde şahlanır, iman zer’imiz bizim.

Dikenlere su döker, gülistâna yorarız,
Ser verip sırrı vermez, kat’a dirimiz bizim.
Leb hârın didesinde, Taç Mahâl’i ararız,
Yaşıyorken yasaktır, özge perimiz bizim.

Kuldan emân dilemez, Hakk’a boyun bükeriz,
Hallac gibi yüzülür, belki derimiz bizim.
Gün gelir karıncanın, yüklerini çekeriz.
Ardı sıra dizilir, bir bir çerimiz bizim.

Ne gelirse Hüdâ’dan, bunu böyle biliriz,
Makberi’ce yazılır, bir gün ş’irimiz bizim
İşte biz rindâneler, yapayalnız ölürüz,
Bir asa hırka kalır, öteberimiz bizim…

Makberî - Ahmet Akkoyun………..15/06/2009…………….21:05………..İst
( Rindânenin Ölümü başlıklı yazı Ahmet Akkoyun tarafından 16.06.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.