“-tevatür olmasın,
bunnar üş sahat sonra çıkdılar geldiler
bütün saltıkçıları dolaşmışlar
bazarlık etmişler
emme memur gızın “galitelisi”
heş bi yerde yoğumuş”
“onbuçuk ayaklar” höyleymiş
“onüç buçuk ayaklar” böyleymiş
hay ayağını,
“zati hiş bi yerde yoğ”umuş
hemi de “-amma Osman Amcası uçu” değil,
“onun hatırına enivimişler”
neye “-tabi memur her ayda bi
gelip taksidini öderimiş
geldikçene de başga bişiy daa alırımış”
“-adam haklıymış, köylü ne zaman gelip de
borcunu ödeyceğimiş
“zati” onun evinde “her şeyciği varımış”
“çenizlik” bakıyomuş
“daha o zamana neler çıkar”ımış
“gün doğmadan neler doğar”ımış
“bazı şeyleri de” onu “alcağ olan”
düşünceğmiş,
kinayeli, kinayeli görsen
etrafa bi çalım, bi çalım
“-hayat müşdereğ”imiş
falan, filan
zart-zort.. ohoooo
neler neler..
ağzından çıkanı gula(ğı) duymayyo
attığını almayo
sonurattan görme deği(l) li ta .mına ğoyan
yol boyu; hankı marka; ne!
neredeki, kimin dükkanında,
kaçaymış,
adam kaça enivimiş ezberledik
ve sadece ikisinin,
ama daha çok memur gızın cartlak sesi
herkeşe”-illallah” dedirtdi
onnar gelmeden
“-iki ğün sonura memur olcan
çit mayış, olu-ğedersiniz
deye çocuğu marağ etdirenner
inince bile; çocukdan gözlerini sakladılar
değil çocuğun, birbirlerinin yüzüne bile bakamadılar
hiş kimse de oradan daş galdırmadı
Allah var ya ben de münasip buluyodum
ne zaman ki gız ağzını aşdı,
kendi de bizim mali hülle de bitti..
.
yalınız o!
o çocuğa sordu, dudak bükelek
“-ne çıkcan sen”,
“-daha okul bitmedi” dedi
o gene dudak bükelek,
“-bitir bi bakalım” dedi
iyi de yani “-bitir de gel” der gibi
sanki o çocuk o’na dünür mü oldu da
şaşdım galdım valla
acaba Deli Osman da katip gıza
bu çocukdan uçu
“-bobası arkadaşımdır
soyu-sopu, aslı asaleti belli
çocuğun isdikbali parlak”
file mi dediy ki
olur ya!
hani beker gördük mü bi havasınan
dürter ıvgalar malimi tarif ederiz ya
bek maraklıyızdır, hala yola goymaya
gaşığara işine, iki kişiyi bazarlığa,
bazarda babıç ağzı bağlamaya,
gıyakçılığa[1]
yaradılmış da gusur bulunmaz
Allahın yarattığı gul emme
valla davıl bile dengi dengine denilmiş
aslı asaleti belli bizim gonşunun çocuğunun
hepisini bi yana bırak
tahsılı, olmadı boyu-posu var
valla ben münasip görmeyon
da! gısmet meselesi
valla dedim içimden “-gonşu”
“evine-damına varıp da
bi gupa[2] çayını bile işmen
var sen de bana gelmezsen gelme
valla düğününe file de ğelmen”
deyon
hey ya Rabbi(m)
çocuk hinci; yarattığı gulda
gusur bulur
bakarsın Allah da nasip eder,
köyümüzün çocuğu
kim vurduya getçek, göz göre-göre
iyisimi bi ta kendi köyümüzün
arabası yoğusa
aşşamellenin vesayetine file binme(ye)ce(ksi)n”
bazara mazara getme(ye)ce(ksi)n”
…………
insan dayfalıyo[3], iştahı gaçıyo
uykudan dünekden oluyo
bak iştaa bizim de etişiyo, okurlar mokurlar,
geder bi katip bulurlar
Allah mafaza, oluyo bunnar
“-töbe dinime
Allah yazdıysa bozsun
anası değilin, bobası değilin emme
anası-bobası neliklerinen okutdu
valla çocuk gözümüzün öğünde
sele-ğapılıp gediyodu
çok şükür gorkduğum başıma gelmedi şükür!
“-neee! sen hinci ğet de bi ğör
o bizim katip gızı
hinci müdür garısı
asıyo-kesiyo
attığını almaya
ağzıynan guş dutuyo
asdığı-asdık-kesdiği kesdik
günahı obal boynuna
işe file getmezimiş,
herife dünneyi dar ederimiş
ne de(yo)n sen
gedin de bi görün deyollar
çalımından şerrinden yanına varılmayomuş”
“-görünen köy gılavuz isdemez
olcağı o
arpa ekdim de buyday mı çıkdı”
“-benden uzak olsun da boba
Şam’a vezir olsun
Allah gönendirsin
Allah o adamın ecirini versin”
“-amiinnn”