Demirel,Türk siyasi hayatının son elli yılına damgasını vuran bir fenomen.
Uzun süredir O nun hakkında yazmak istiyordum.Himi Yavuz'un bir yazısı beni yeniden tetikledi.İlk defa basın önüne nasıl çıktı?bende merak ediyordum ki,Hilmi Yavuz'un makalesi bu konuda bana yardımcı oldu.
Nasıl mı?
 
"Bir muhabir olarak Menderes'in gezisini, gazetem adına takip etmekle görevliydim ve evet. Çok iyi hatırlıyorum: Menderes, Kıyıktabya'da, Meriç nehri üzerinde kurulan bir barajın açılışını yapıyordu. Hemen arkasında duran, şişmanca ve dazlak bir genç adamı çağırdı ve Kıyıktabya Barajı hakkında bilgi vermesini istedi. Devlet Su İşleri Genel Müdürü olan bu genç adam [35 yaşındaydı!] hemen ve hiç duraksamadan, ardı ardına Baraj'a ilişkin birtakım rakamlar sıralamaya başladı. Rakamları belleğinden ve hiç sektirmeden dile getiren bu genç adamı Menderes, o yıllardaki gazeteci jargonuyla söylersem, 'beşûş bir çehre ile' dinlemekteydi. Başbakan'ın, bu açıklamalardan büyük mutluluk duyduğu belliydi elbet. DSİ Genel Müdürü konuşmasını bitirdiğinde Menderes'in, müstehzi bir edayla, 'Süleyman, sen masal söylüyorsun!' dediği duyuldu. Başbakan'ın bununla, orada, Kıyıktabya Barajı'nda gerçekleştirilen hizmetin, hayal gücünü aşan büyüklüğünü bir ironiyle vurgulamak istediği belliydi...
Menderes, DSİ Genel Müdürü'nün açıklamalarından o kadar memnun kalmıştı ki, birden 'Biz vatana borçlu değiliz, vatan bize borçludur!' deyiverdi. Bu sözler ertesi günkü gazetelerin manşet cümlesi olacaktı... Başbakan'ı konuşmasıyla bu kertede bahtiyar eden DSİ Genel Müdürü'nü biz gazeteciler, hepimiz merak ettik: Menderes'in basın danışmanı rahmetli Recep Abi [Recep Bilginer] imdadımıza yetişti: Süleyman Demirel'di bu hafif göbekli ve dazlak genç adam!    "
 
Bana ,Menderes'in busözleri"bu vatana borçlu değiliz,vatan bize borçlu sözü 12 eylül sonrası merkez sağda kurulacak parti için Demrel!in icazet vermeyişini"tapulu arazime gecekondu kondurmam" sözlerini hatırlattı.Tabii ünlü bir sözü daha vardı."kendim için istiyorsam namertim" demişti.
 
Bende ki, Demirel'le ilgili ilk kaynak,1960 kasım sayılı Türk Yurdu dergisinin sanat sayfasında ki etkinliklerde DSİ de şiir konusunda bir toplantının olmasıydı.O yıllarda Demirel DSİ de Genel müdürdü.O yıllardan sonra sanat ve edebiyatla uğraşacak vakti olmadı sanırım.
 
Siyasete merkez sağdan başladı.Ragıp Gümüşpala'dan emaneti aldı. AP genel başkanlığı koltuğuna oturdu.Hakkında Mason olduğu iddiaları atıldı.İlk defa Mason locası genel teamüllerin aksine Demirel   Mason değildir, diye bir belge verdi.
 
Geçen yıllarda bu belgeyi siyasetine zarar verir gerekçesiyle verildiği basına açıklandı.
 
6 defa gitmek 7 defa gelmekle övündü.Ama hiçbir dönemde bunları hesabını soramadı.12 eylül'ün muhatabı olmadı.Ve bu darbeyi yapanlara şöyle bir soru sordu;11 eylül günü akan kan niçi 12 eylül de durdu.Bu sorusunun takipçisi olmadı.
Mirasına konduğu Demokrat partililerin itibarını iade için bile birşey yapmadı.Bunu daha sonraki yıllarda Özal bir anıt mezarla itibarı iade etti.
Özal 'ın iktidar da bulunduğu dönemde Kuzey Irak'da  çekiç güç vardı.Bunun süresi belirli zamanlarda uzatılıyordu.Demirel'bu kararı uzatmak"vatan hainliği diyordu.Ama aynı Demirel Başbakan olunca su süreyi uzakmakta sakınca görmedi."dün dündür bugün bugün" mantığı ile düşünmüştü.
 
Şimdi merkez  sağ diyeceğim ama Türkiye'de hiçbir zaman merkez sağ parti olmadı ki,lideri olsun.Tansu Çiller ve Demirel,kendi ırmağına yabancıydılar.Hatta yakın tarihimiz yeniden yazılmaya,yorumlanmaya ihtiyacımız var.
Çünki bu atanan liderler merkaz sağı temsil etmekten düşünce olarak çok uzaktılar.Türkiye'de merkez sağ da sol da yeniden yapılanmaya muhtaç.
 
Demirel'in 28 şubat dönemindeki tutumu ve öncesi söylemleri siyaset bilimciler tarafından yorumlanmalı.Bu Dönemde Belki hayatında ilk defa bir konsere katılan ve arkasına dönüp İşte çağdaş Türkiye diye biryerlere mesaj gönderen Demirel'i hangi Demirel diye sormaktan kendimizi alamıyoruz.
Bu bir oportünizm olmalı.
1960 lı yıllarda ABD den Türkiye'ye gelen diplomat  1990 lı yıllar arasında tekrar Türkiye'ye gelir.Ve yine Demirel adını duyar.Bu Demir'el benim ilk geldiğim zamandaki Demirel'in torunu mu diye sorar.Çünki ABD de ancak iki dönem seçimlere katılınır.
 
28 şubat Demirel' cumhurbaşkanı ve bu dönemde yapılan hatalar Türkiye'yi bugüne taşıdı .Nasıl mı?İrtica ile mücadele bin yıl sürecek diyen bir Gen.kur.baş nı.Oysa Türkiye'nin üniter yapısına karşı sinsi bir düşmanlık vadı.Ve ilk sırada yer almalıydı.
 
İrtica yı birinci düşman görenler ne yazık ki bölücülüğü göremediler.Askerle bu dönemde siyasete etkli bir şekilde müdahale etti.Mes.lis önü kapatıldı.
 
Tarih muhakkak Demirel hakkında da kararını verecek.Allah gecinden versin diyelim,cenazesinde kimler bulunacak?siyaset bilimciler bundan çok faydalanacak.
( Demirel Nereden Koştu başlıklı yazı M.Filizman tarafından 1.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu