SOSYALİZM ÜÇGENİ
Sosyalizm-Müslümanlık-Siyonizm üçgeni bazı görüşlere göre bir şeytan üçgeni. Bilindiği gibi bir üçgen ikizkenarda olabilir eşkenarda. Önemli olan nereden bakıldığı, hangi önyargıların beslediği duygularla bakıldığıdır. Bugün sosyalizme karşı çıkan bununla mücadele eden bazı gruplar Osmanlıcılık görüşünü savunurlarken biliyorlar mı ki Osmanlıdaki sol anlayışını? Hiç sanmıyorum. Bunlar kendilerine anlatılan masallara körü körüne bağlanmışlar. Araştırmazlar, incelemezler. Şekilcilik onların en güçlü simgesidir.
Osmanlıdaki sosyalizmden bahsetmek isterim. Ama ondan önce 1930 yılında Amerika’ya bakmak lazım. O zamanların New York lu aydınlar Amerikan Troçkist hareketi içerisindeydi.
Troçkizm, Lev Troçki tarafından geliştirilen Marksist kuram. Troçki, öncü partinin gerekliliğine inanırdı. Stalin'den ayrılan başlıca yönü, sosyalizmin tek ülkede kurulabileceği düşüncesine katılmaması, sadece dünya çapında bir devrimin başarılı olabileceğini düşünmesiydi. Konuya dönecek olursak bu aydınların bu görüşü benimsemelerinin başlıca sebebi arasında Yahudi olmalarıydı. Ta ki 1948 yılında İsrail devleti kurulana kadar. İsrail’in kurulmasından sonra bu grup kurtuluşu sosyalizmde değil, İsrail’i koruyup savunabilecek olan Amerikada gördüler. Güçlü bir devletin yanında olmayı kim istemezdi(!). Kurtuluş Savaşı zamanında da olmadı mı mandayı savunanlar? Onların amacı gerçekten kurtuluş muydu yoksa basit yoldan kurtulmak mıydı? Hiç sanmıyorum ki bu kişiler gerçekten ülkeyi yüreklerinden sevip kurtarmak istesinler. New York lu aydınlarında bunlardan bir farkı yoktu. Her yazılarında savundukları sosyalizmi bir kalemde silip atmışlardı. Şimdiki amaçları sosyalizmi içten içe silip atmaktı. Ama sadece Amerika da değil bütün dünyada faaliyette bulundular.
Osmanlıdaki sosyalizmi anlamak için daha eskilere gitmek lazım yani 1917’ye, Bolşevik ihtilaline. Bolşeviklerin açığa çıkardıkları Osmanlıyı paylaşma belgeleri sizce kendi niyetlerinin ne olduğunu göstermedi mi? Ülkelerle savaşarak onları sömürmek, savunulan davaya ters düşüyordu. Bolşevikler savaştan çekildikten sonra Avrupa’ya ve Amerika’ya mesafeli durdular. Osmanlıyla yakınlaşmaya başladılar. İşte bahsetmek istediğim Osmanlı sosyalizminin gerçek hikayesi de tam burada başlıyor. Müslümanlıkla sosyalizm bağdaştırılmıştı. İnsanlar bu rejime karşı değillerdi. İstanbul yönetimide destek arayışı bu görüşün yayılmasını hızlandırıyordu. E tabi bu en çok sömürgeci Amerika’yı rahatsız ediyordu. Şeyhülislam da görevli Afgani isimli Osmanlıda sevilen bir hoca Amerika’nın isteğiyle bir fetva yayınladı. Sosyalistleri yerden yere vuruyor, onlar için dinsizler ve Müslümanlığı yok edecekler gibi ifadeler kullanıyordu.Müslüman sosyalistlerin varlığı ortadan kaldırılmak istendi. Başarılı da oldular. Halkta bir tepki oluşmaya başladı ki bu tepki günümüze kadar geldi.
Neden şu an ülkemizdeki tüm Müslümanlar sağcı? Ve yine neden sosyalistlerin çoğu ateist? Solcu Müslüman sayısı gün geçtikçe azalıyor. Solcular, halkın gözünde kendilerini üstün gören, dinsizler olarak canlanıyor. Buna birinin dur demesi lazım. Ama görülen o ki sürekli takip ettiğim yazarlar dahil çoğu solcu yazarlar bu oyuna gelen kişiler. Onlar bile inanmışsa daha yapacak bir şey yok demektir.