Şiire aruzla başlamış,rubaileri iledaha çok tanınmış.Bu alanda beş kitabı yayınlandı.
. Fikrin ağır bastığı şiirlerinde milliyetçilik konusu büyük bir yer tutar. Çok renkli ve değişik biçimli şiirler yazmış olan Asya, son şiirlerinde biraz da mistisizme yönelmiştir. Bu olay hayatının sonuna doğru bütün yazılarında görülmekte. Şiirinde daima bir yenileşme çabası içinde olan şair, etkilerden uzak kalarak kendine özgü bol renkli şiir dünyasını yaratmıştır.Bu şairin hayat çizgisinde yaşanan acı olayların da etkisi olmuştur.
Arif Nihat Asya''nın hakkında en kapsamlı araştırmayı ;Yavuz Bülent Bakiler yazmışdır.Bayrak şairimizin kültürel mirasını korumuş,yaptığı röportajlarla O nu daha yakından tanıma imkanı bulduk.En azından O nun hayat öyküsü kayıt altına alınmış oldu.
O nun hayatından kesitler:
Asya''nın ölümünden sonra eşinden O nun hakkında bilgiler alır, Yavuz Bülent Bakiler..
Şu bilgi O nun sade hayatı hakkında ne kadar yalın bilği veriyor.Asya'nın evlenme teklifi için eşinin ağabeyine gitmesi gerekiyordu.Servet hanım biraz kaygılı;çünki Asya okula bisikletle gitmekte.Bu sebepden dolayı pantolonunun paçaları daima yağ bulaşırmış.Kendisine de böyle gelme diyemediği için kaygılanmış.
Ama Hoca, O gün şık bir şekilde eşinin ağabeyinden istemeye gitmiş.
Bir diğer anısı ise:eşine," ben namazada dahi olsam,radyoda Çırpınırdı karadeniz şarkısı ve mehter marşı çalarsa sesini biraz açıver demiş."
Sevdiği diğer şarkılar;Aylaçin,Estergon kalesi,Şahane gözler,Güller arasınsa seni bensiz gören olmuş.
Ölümünün son anlarına tanıklık eden eşi bu anı şöyle anlatır:
"Bana bir kahve yap sulu sepken olsun
Bir sigara yakmak ister.Ama içemez
gözlerini yumar,ellerini usulca iki yanına indirir.Yarı anlaşılmaz bir sesle Kelime-i şehadet-i getirmeye çalıştı ve göğsünün son nefesini büyük bir samimiyetle inandığı ve bağlandığı yaradanının mübarek ismi için üfledi ALLAH!"
Mekanı cennet olsun
Şimdi Türk edebiyatının kilometre taşı olan bayrak şiirini okuyalım:
BAYRAK
Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen !
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim !