Pencuse severiz güzeli gencuse…

Kpsese’yi severiz sınava gireni hele kopyalıysa daha bir sayarız.

Dedikodusu dahi tehlikeli, rivayeti dahi kötüdür.

Umalım ki bu sınavda herhangi bir kopya gerçekleşmemiştir!

 

Kpsese… Adamı olanların işi, parası olanların. Geçmişin sayfalarını açmak dahi istemiyorum. Neler yaşanmıştır, neler dönmüştür? Kimler nasıl, nerelere atanmıştır haksız yere? Kimler nasıl elenmiştir alın teriyle?

Bugün geldiğimiz nokta bu haksızlıkların bir sonucu olamaz mı?

Haksızca atanan bir hâkim ya da savcı… Ya da bir öğretmen, bir doktor,  bir kaymakam… Bir din adamı, bir polis, bir hemşire… Gerisini getiremiyorum.

Aklım almıyor, yanlışlar doğru olmuş, doğrular yanlış olmuş bu ülkede.

 

Bu yüzden Ziya Paşa’dan beri bu ülke bir türlü rayına oturamadı. Bu yüzden her yönde sıkıntı içindeyiz. Bu yüzden güvenmiyoruz birbirimize,  sevmiyoruz birbirimizi, asıp kesiyoruz durmadan.

Milyonla çalan mesned-i izzette ser-efraz
(Milyon milyon çalan şeref bakımından herkesten üstün ama)
Birkaç kuruşu mürtekibin câyı kürektir
(Birkaç kuruş rüşvet alan küçük memurun yeri hapishanedir)

 

Neden her sınavda sonra çıkar bu iddialar?

Neden bu güveni sağlamıyorlar?

Yazık değil onca alın teri döken, beyin emeği sarf eden, gece gündüz çalışmaktan gözlerinin ferini yitiren, umudunu bu sınava bağlayan gençlere?

Yazık değil mi onca kul hakkına?

Kim girmişse kul hakkına yarın uğrar hakkın gazabına.

Yazık değil mi üç kuruş pula satılan hayallere, asılan insanlığa, yenilen hakka, gasp edilen makama, çalınan ümitlere…

Yazık değil mi onca çileye duçar olan insanlara, bu sınavdan gayri umudu, dayısı, torpili olmayan adama?

Güvendiğimiz dağlara neden kar yağar?

Parasını verdiğimiz ve eşit koşullarda yarışacağımız adil bir sınava neden su katarlar? Neden işin içine ederler hep?

 

Kpsese, adesenin gözünde çıkıyor kopya.

Kpsese adrese teslim kopyalama yöntemleri…

Çalışmana lüzum yok, strese girmene hacet yok. Aklını zayi etmene de gerek yok, kendini bertaraf etmene de… İş bilenin kılıç kuşananın.

“İçin temiz olmadıktan sonra

 Hacı hoca olmuşsun kaç para

 Hırka tespih post seccade güzel

 Ama Mevla kanar mı bunlara” diye yazmış Ömer Hayyam. İnsanımızın içi neden bu kadar karardı. Hak hukuk takmaz bir hale geldi? Neden yaptığı haksızlığı hakmış gibi algılama yoluna gidiyor insanlar. Ben yapmazsam başkası yapacak gibi konuşuyor. Mevla’mı bu işin dışında mı tutuyorlar, olan bitenden bihaber mi sanıyorlar.

Bre gafiller o zaman!

Bre zındıklar!

Bre kâfirler!

 

Yer Ankara’da Sabahattin Eyüboğlu’nun evi, yıl 1946. Ev halkı ve misafirler salonda otururken küçük odada genç bir kız sedire uzanmış, isteksizce ders çalışıyor. Odanın öbür köşesinde, şair Orhan Veli kâğıda bir şeyler yazıyor. Sonra genç kıza uzatıyor kâğıdı: Bak, senin için bir şiir yazdım. Okuyor genç kız:

SERE SERPE

Uzanıp yatıvermiş, sere serpe;

Entarisi sıyrılmış, hafiften;

Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor;

Bir eliyle de göğsünü tutmuş.

İçinde kötülüğü yok, biliyorum;

Yok, benim de yok ama…

Olmaz ki!

Böyle de yatılmaz ki!

         Böylede yapılmaz ki diyoruz bizde… Uluorta kopya çekiliyor, adamlar başkasının yerine sınava giriyor, para kazanıyorlar, hak gasp ediyorlar, olur mu böyle, yapılır mı, edilir mi? Kardeş kardeşe haksızlık yapar mı? Yanlış yapar mı? Hani helal lokma, hani kem gözlere şiş!

Gireceği sınava elin adamını sokuyor. Açık veriyor hafiften, eli havada suçlu gibi!

Yüzünden okunuyor suçlu olduğu. Bir eliyle de gözlerini kapatıyor utancından. İçinde kötülük yok ona göre tamam da, yok benim de yok yazarken ama! Olmaz ki yazık günah ama böyle de kopya çekilmez ki! Bu kadarı da olmaz ki!

 

KPSeSe

Pencuse…

Hakkım giderse eğer,

Yok yere talan edilirse umudum,

Hayallerimin köküne kibrit çakılırsa,

Çalınırsa göz göze benim olan bana ait olan,

Hakkın gider unutma ey halkım.

Halkın hak için tutacağı yol bu ülkenin yarın geleceği nokta için işarettir.

Haksızlık karşısında tek yürek olmanın vakti gelmedi mi henüz? Haksızlık hakkımıza musallat olmuşsa ve bizlerde hala susuyorsak bu feryat ve figanın bir ehemmiyeti var mıdır acaba?

KPSeSe,

Sen de bu naneyi yedinse,

Haramdır iki cihanda bil yeter.

 

 

( Kpss başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 10.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu