Bir gün beni ziyarette gelen bir arkadaşımla 28 şubat
üzerinde post modern darbenin olumsuz etkilerini konuşduktan
sonra , olumsuz etkilerinin azaldığını Özelikle TSK 'ya mensup
elemanlarının haklarının iadesi yönünde atılan adımların takdire
şayan bir adım oldunuğunu söylüyorduk ki;
Arkadaşım;
- Hocam sizden bir şey rica edebilir miyim?
- Tabiki buyrun
Başladı konuşmaya ama öyle konuştu ki beni hem tesir altında
bıraktı hemde bir vicdani sorumluluğumu hatırlattı.
Ne dediğini merak ettiniz değil mi?
Evet dediğinizi duyuyorum gibi. O halde sizi fazla merakta
bırakmayayım
İşte bana söyledileri;
Ben Sadece Allah rızası için örtündüğümden bir örgün
yükseköğretim kurumunda okuyamadım. Hâlihazır Anadolu Üniversitesi
Açık öğretim İşletme Fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Şu ana kadar
eğitim hayatım başarılarla dolu olmasına rağmen bahsetmiş olduğum
Örtü Probleminden dolayı bir işe yerleşemedim.Aynı zamanda evin tüm
sorumluğu üstümde.Babamı bu sene kaybetmemden dolayı sırtımdaki
yük dahada katlandı. Bu aşamada artık ne ailemin ne de benim dayanacak
takatimiz kalmamıştır.
02.09.1998 Harran üniversitesi Şanlı Urfa MYO Muhasebe Bölümünü
bitirerek ön lisans diploması aldım
18.05.1998 tarihinde Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinden (1
öğretim yılı süresince) öğretmenlik Meslek bilgisi Sertifikası
(Formasyon Belgesi) aldım.
29.04.2004 Kadirli Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi
Bölümünü bitirerek Meslek Lisesi diploması aldım.
Tam pür dikkat dinliyorken ;
- Hocam siz söyleyin ben ve daha nice benim durumumda olan
ve 28 şubat 'tan sonra memur olamayan,memur iken istifa edilmesi
sağlananlar,hatta soruşturmayla görevden alınanlar ne yapar,ne
eder,ne yer ne içer ,onlar ne haldedir niye kimse
sormuyor?Neden TSK mensupları için atılan olumlu adımlar bizim için
atıl mıyor?Neden O dönemden bu güne örtüsünden dolayı okuyamayanlar,
görevinden istifa ettirenler ,görevinden çektirilenler ,daha
doğrusu başı dini inancı gereği örtülü olarak her türlü görevini
yapamayanlara neden hakları iade edilmiyor ?Hala neden örtülü
olarak görevlerini ifa edemiyorlar?
Bunları söylerken gerçekten ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
Bu arada kendisine Sayın Başbakan'ımızın bu konuda elinden
geleni yaptığını ,bu sorunu çözmek te istekli ve ısrarlı olduğunu
ama sadece iktidar değil,tüm parlementonun birlikte çalışması
gerektiğini tüm kamu oyunun bu konuda duyarlı olması gerektiğini
söylerken;
- Hocam çözüm bizde,çözüm hepimiz de.Biz sesimizi
duyuramadık.Haykırışlarımızı, sıkıntılarımızı dile
getiremedik,örtümüzü ve bunun için kaybettiklerimizi
seslendiremedik. Kızdık,kırıldık ama kendi yağımızla kavrulduk .
- Yani senden senin gibi dini hasasiyeti olan tüm yazarlardan
destek istiyorum.Aynı bizim gibi sizin eşinizde 28 şubat
mağdurlarından,yani istifa etmek zorunda kalanlardan.En iyi siz bizi
anlarsınız.Kalkın kaleminizle Allah için bu Örtü Mağdurlarının
sorunlarını çözmek için bir yazı yazın.Bize sahip çıkın.
Bende İnşallah dedim.Ben ne kadar etkili olabilirim ,bilmiyorum
.Sesimizi ,sesinizi Sayın Başbakan'a kadar iletebilir miyim , bu
sorunun çözülmesine vesile olabilir miyim onuda bilmiyorum.Bildiğim
tek bir şey var oda bu sorunu çözmek, bizim için bir
vebal.Bende bunu vebal görüyorum diyen herkesi Örtü ve örtü
mağdurlaının çözümüne ortak olmasını bekliyorum.Ben bütün gücümle
,sizlerin yanında olacağımı,kalemimle emrinizde olacağımı bilmenizi
istiyorum ,dediğimde rahratladığını gördüm.
Öncelikle Yüce Allah'ın (c.c) yardımını diliyor, sonrada Sayın
Başbakan'ımızdan ve tüm yetkililerden örtü ve örtü mağdurlarının
sorunlarını çömeyi istirham ediyor,tüm elli kalem tutanları da bu
konuyu gündemine taşımaya davet ediyorum.
Tekrar görüşmek dileğiyle.
Saygılar sunarım.