S/üzüntü




     gırtlağımda geziniyor terli bir söz
     hiç bir rengi beğenmiyor gölgem
     mevsimlerden düşüyorum, kör düğüm tevekkülüm
     anlam ruhumu kokluyor , ben gökyüzünü
     boynum tutuldu, sonra uzandı kimsesiz nilüferlere doğru
     ellerimle ağzımı kapadım, ne fayda varlık uçucudur
     ne fayda, göl çalkalandı

     attık taşı büyümenin dalgasına
     gâye, halka halka kaçtı bizden
     sonra yasalar geldi
     düşüncenin dışına çıktı ruhlar
     naftalin koktu hayat
     sormuyorum kader saat kaç
     susturulmuşluğun bedelini şiir ödüyor

     dilsizliğim, çık içimden
     çık içimden

     rüzgâr
     çiçeklerin dilini anlıyor
     bir de benim

     aklım, ilkel yanlarıma erdemin yoruculuğunu anlatıyor
     çirkinler, istikbâl yiyiciler
     yalaka sıkıntısı çekmeyen yamyamlar, dünyayı azaltmış
     yokmuş bana yer

     lanetleniyor şakaklarım
     zonkluyor, adım
     ’nilgün, nilgün, nilgün
     yer altındadır yalnızlığın’

     susuzluğu uzamış çimenlere yatırıyorum bedenimi
     sonsuzluk rengi zamandan gelen
     hayalin takılıyor gözlerime
     terennümüm sana şarkılar söylüyor, duymalısın
     şiirin içinden bağırsam sana ömrüme yağar mısın
     gökyüzünden serinlik toplamalı içimizin bozkır çocukları
     biz çok ağladık, şah damarını kestiler sesimizin
     birdenbire pıhtılaştık, inanılır gibi değil
     akıl ve ruhtan ayrıştırılmış bir sükut
     içinde saklarım seni , unuturum unutturmak istediklerini
     çıldırsın, bornova sokağının çanları
     insanlığı bitmiş ülkelerin kıyısında
     kendi kendine yas tutsun cehennem kuşları

     körfez biliyor, kahır yüklü gemiler geçerken
     göğsüme dalga dalga dualar aktığını

     kumul akşamlara lavanta kokularını hatırlatmalı
     hangi dergaha saklandıysa huzur ve aşk, birileri bulmalı




     dalgın ve durgun geziniyor insanlar
     tül gibi incelmiş telaşları gördükçe
     seni ben izdiham gibi sevdim
     sokaklar kutsamıyor aşkı
     debelenen gazelleri hurdaya ayırıyor hakikat
     seni ben balyoz gibi sevdim
     taşı sıkar gibi
     buharlaşırken hiçlik
     Tanrı ters çevirsin kum saatini
     seni başlangıç gibi sevdim
     hey! dünya
     pedalı arsız bisiklet , yakarım tekerini
     dönmek sınırsız değildir
     sevgilim seninle biterim
     bekler gibi sevdim, kabul et kızıl elmayı...







( Süzüntü başlıklı yazı NilgünArıkan tarafından 20.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.