Şehrimin
sokakları kopartırken velvele,
Dillerim
tekrar bugün kusuyor yalnızlığı.
Kaldırım
taşlarına bir haller oldu bugün,
Bana öncelerimden
getirmez hevesleri.
Çile doldurur
yürek, kâbus yüklenir gönle,
Mersiyeler
çoğaldı, anlamaz endişemi.
Şimdi artık
ellerim isyan bayrağı çeker,
Kanlı gözyaşlarıyla
toprağına kor döker.
Duygular yenik
düştü, akıl zaten komada,
Bülbülün
feryadını anlamıyor güllerim.
Âşıklarım
yazıyor sevdasızca şiirler,
Mısralar
baharları anlatamaz oldular.
Çoğalıyor
yalnızlık, tutuşmaz kalabalık,
Zeytin dalları
şu an ağartmaz güvercini.
Şimdi artık
ellerim hüsran bayrağı çeker,
Vicdanlar
sıcak sıcak tarlama matem eker.
Sevişmez
yıldızlarım, yakarlar geceleri,
Aynalarım
ısrarlar başlatırlar depremi.
Fay hatları
şehrimde kırıldıkça kırılır,
Zerk ederler
ruhuma sabahsız sabahları.
Seher
yalnızlık kusar, bahçelerim bağbansız
Ayaklar hep
ters yönde, koşturamaz hikmete.
Şimdi artık
ellerim hicran bayrağı çeker,
Vuslat
tütmüyor canda, benliğim boyun büker.
Yol aldı
saadetim bambaşka diyarlara,
Mazimin
Leylaları derman yüklemez şimdi.
Çöllerdeki
güneşler ısıtmıyor içimi,
Doğruyu
söyleyenler düşüyor itibardan.
Renksiz ve
sevimsizce ötüyor baykuşlarım,
İçimdeki
yalnızlık raks ediyor şehrimde.
Şimdi artık
ellerim katran bayrağı çeker,
Şeytanlar otağ
kurmuş, kalpten sevdayı söker…