Hocam, “Neden kız çocukları benim güzel ülkemde azınlıkta okuyor? Bir şeyler yapın ne olur? Okumalarını istiyorum..” Bir anlık sustu Rukiyye. Acaba bir hata mı yaptım diye bir an düşündü.Utangaçtı.Öyle görmüştü.Öyle yetişmişti. Teselli etmeye çalıştım. “Kızım rahat ol rahatça konuşabilirsin, seni dinliyorum.”

Hocam dedi. “Ben anne ve babaları burada sorumlu tutuyorum.Anne ve babalara soruyorum neden!!! Nedenini biliyorsunuz,ama ben yine de söyleyeyim,CEHALETTEN yani töre denen canavarın varoluşundan halen kız çocukları azınlıkta okuyor.Demek ki,cehalet denen canavar halen yaşıyor.Cahil olan insanların yetiştirdiği eğitilmeyen bir kız çocuğunun ileride ki zorluklarını hiç düşündünüz mü? Düşündük mü?”

 Rukiyye tam etkilenmişti.Fakat etkilenmemek elden değildi.Bir kız çocuğu bunları bana söyleyebiliyorsa ben bir eğitimci olarak üzerime düşen görevi neden yerine getirmeyeyim diye kendi kendime düşünürken, Rukiyye yavaşça elinde bir mektup “Hocam ,annemin benim için,yani kız çocukları için yazmış olduğu mektup.”

Sevgili okuyucularım, gelin onun sıkıntılarına hep beraber ortak olalım.Eğitilmemiş,okuma-yazmayı yarım yamalak söken okuldan,eğitimden alakası koparılan çocuğunun yani şimdiki annenin kızına yazdığı eğitilmemişliğinin ve okutulmamasının zorluğunu anlatan mektubundan önemli gördüğüm alıntıları alarak birlikte okuyalım.

“Sevgili Kızım…

            …….

            Ben dünyaya geldiğim yıllarda okullar yaygın değildi.Ve okumayı öğrendikten sonra bizleri eğitimi devam ettirme yerine, okuldan çıkarma yolunu seçtiler.Yani okuma yazma dışında eğitim alamadık.Bunun ezikliğini şimdiye kadar yaşıyorum.Düşünmüşümdür,öğretmen olsaydım sana nasıl yararlı olurdum.Eğitime katkım ne kadar olurdu.

            ……..

            Bunun mücadelesini yeterince veremedim üzgünüm.

            …….

            Töre denen,cinayetlerde bile ceza indirimine götüren sevgiyi,hoşgürüyü cezalandıran anlayışa ne kadar karşı durur ve seni bu anlayışlardan koruyabilirdim.Eğitimsiz insanların bunları yapması zor.Eve kapatıldık,bunları yapamadım.Geleceğini aydınlatamadım üzgünüm.Sen aydınlan,aydın ol diye eğitimini önemsiyorum.

            Ülkemizde her gün onlarca insan trafik kazalarında can veriyor,sakat kalıyor,Düşünüyorum.Korkuyorum.

            Acaba sende bir gün bu canavarlara yem olur musun!!!?

            ………

            Okumayı zor söktüm.Sana kitaplar aldım ki çevreni tanıyasın.Güzellikleri göresin,yaşamı tanıyasın.Ben hayal kuramadım.Senin hayallerin sınırsız olsun diye okumanı istedim….Savaşı,barışı tanıyıp yerini haktan ve barıştan yana alasın.Bilgiye ulaşıp yaşamı güzelleştiresin,değiştiresin.İmkanlarımızı bu nedenle eğitimine ve okumana sunduk.

            Sana yazmam şundandır kızım.Bizim yaşadıklarımızı yaşamayasın,bizim ulaşamadıklarımıza ulaşasın diye……

            ……..

            Sevgili Kızım,

            Dünyayı ben değiştiremedim.Değişimin eğitimle olacağına inanıyorum.Sana miras bırakamıyorum.Rahat yaşayasın diye senin iyi bir eğitim almana çabalıyorum,dünyayı yaşanılası hale getiresin diye.İnsana sevgiyi,ülkede barışı egemen kılasın diye.

            Eğitimini sağlamaya çalışıyorum.Kızım,geleceğini sağlamak için.

            Seni öpüyor,öpüyorum,seni çok seviyorum. ANNEN”

             Toplumumuzda cehalete savaş açarak çocuklarımıza özellikle kız çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sağlamak için Haydi Kızlar Okula…
           ...Ve Rukiye bugün üniversitede okumakta, yaşama merhaba diyor. Yarının bilinçli anneleri için 'sizde kız çocuklarınızı okutun' diyor.
( Bir Annenin Kızına Mektubu.. başlıklı yazı Rafi Batın tarafından 5.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.