" işte ben gidiyorum "










Sokaklar ihanetken sevdamız paslı, kında
Soluk soluğa sövdük
geceden çok terliydik
Siyah ve
uzun saçlı bir hüzün akşamında
Ay ışığı altında ne kadarda kirliydik



Utanır ahde vefa başı eğik gezmekten
İçimde çırılçıplak
çocuk uyuklar usta
Usandım yastığımdan düşler temizlemekten
Ben susarım kendime O hep sayıklar usta



Aşk fahişe rahminde kimliğini bırakır
Gözlerimi unuttum sanırım kaf dağında
Gözyaşıma yağmurlar bağlamaz artık nasır
Son sigaram yorgun bir anka’nın dudağında



Ar etme hakikatten elinde kağıt kalem
Yaşamını kaybetmiş tebessümü yaz usta
Taburemi tekmele
ölüm görsün bu alem
Celladımla baş başa nefesim enkaz usta



Teşekkürler dört mevsim,
teşekkürler zemheri
Bıyığı terlemeden toprağa düşen cemre
Asık suratlı yağmur, bulutun alın teri
Ve sen kahpe ayrılık, itaatkâr her emr’e



İşte ben gidiyorum alçak sesli adım’la
Buğulu
gözler gibi galiba hür’üm usta
Bir tek O’nu tembihle seslenmesin ad’ımla
Fısıltı duysam bile sanki üşürüm usta






uytun .........



( İşte Ben Gidiyorum başlıklı yazı uytun tarafından 13.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.