" seni sevecek kadar tanımadım ben "


bildik masallar anlatsan bile,
gülümsemez çocukluğum
seni sevecek kadar tanımadım ben
gürültü çıkartmadan gitmeliyim,
martılar çığlık çığlığa maviliklerini soyunur sevdalarından
benim yanaklarımı yağmur ıslatır



hey kirli çarşaflarından ihanet toplayan kadın
hangi gecenin koynunda sadakat uyuklatırsın ?
kendime söz vermişken küfretmeden ölmeliyim
inadımdan susuyorum
bakışlarında ki kahvenin bütün oynaşmalarını,
kulağıma fısılda lütfen



hani üzmeyecektin beni,
hani üşütmeyecektin bu şehrin kaldırımlarını
gözlerimde yorulan gözyaşlarım var
hem selam vermeden sönüyor izmaritlerim,
hem seni sevecek kadar tanımadım ki



vakitsiz bir güneş tutulmasında,
gökyüzü parlaklığını kefenlemişti bakışlarımın
kızıllaşan gözlerimin müsebbibi bendim oysa
nispet edercesine yağmura dokunarak ağladım
telafisi yoktu zaten hüzünlerin



tereddütsüz süzülüyor turnalar bu gece yalnızlığa
kanatlarında masum bir hasret ezgisi
ve ben tozunu silkeliyorum sessizliğimin
zaten çok susmuştum
zaten konuşabilsem cümleler küfürlere gebeydi
dilim doğum sancılarına yatıyordu kan kızılı
kundaklanmamış bu sevdanın ninnisi hiç söylenmedi
ve farkında mısın ?
seni sevecek kadar hiç tanımadım ben


velican
( Seni Sevecek Kadar Tanımadım Ben başlıklı yazı uytun tarafından 28.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.