Seçimlere çeyrek kala siyasete biraz el atayım dedim. (her ne kadar elimi eteğimi çekmiş olsam da yani J ) Bizler bu seçimlerde ilimizi, ilçemizi, beldemizi, köyümüzü yönetecek kişileri seçeceğiz. Bu günlerde projeler ve yapılacak işler havalarda uçuyor. Ayrıca eski yöneticilerin eksikleri, yapmadıkları da eleştiri bombardımanına tutuluyor.

     E güzel de oluyor yani… Yapılmayanları, yapılması gerekenleri yöneticilerimizin eksiklerini ve sözünde duramadığı şeyleri de bu vesileyle görmüş oluyoruz.

      Bizler her seçim döneminde vaatleri dinliyor ve kafamıza yatan sözüne inandığımız, kendisine güvendiğimiz insanın arkasına düşüp seçimimizi yapıyor oyumuzu kullanıyoruz. Tabii ki inandığımız partinin de bunda büyük rolü var.

Şimdi şöyle bir düşünelim, yönetilen birimler küçük ya da büyük her zaman yaşantımızda var olan birimlerdir. Yani öncelikle kendi vicdanımız, ailemiz, mahallemiz, köyümüz, beldemiz, ilçemiz, ilimiz… vs Ayrıca iş yerlerimizde küçük büyük değişik yönetilen yerlerdir.

Öncelikle kendi vicdanımızdan başlarsak mesela yaptığımız ya da yapacağımız, yapmamız gereken şeyin doğrusu ne ise onu biliriz ve yapmadığımızda da vicdanımız sızlar ince ince.

Ailemizde de böyledir çocuklarımıza yapamayacağımız şeyin sözünü vermeyiz. Onlara yalan söylemenin ne kadar günah olduğunu yanlış olduğunu anlatırız. Yalan söylediklerinde ise onları Allahın cezalandıracağını söyleriz ya da bazen biz ceza veririz.

Yalan söyleyen insanlardan uzak durmamız gerektiğini biliriz, verilen sözün tutulması gerektiğinin bilincindeyizdir ve ‘’ Söz namustur,, deriz. Bunu örneklerini hayatımızla bağdaştırdığımızda o kadar çok verebiliriz ki.

Bunun seçimlerle, seçilecek ya da seçeceklerle ne ilgisi var diyeceksiniz.

Seçimlerin yaklaşmasıyla kapımıza takvimler, broşürler yavaş yavaş gelmeye başladı. Adaylarımız yöremiz için bizler için yapacaklarını projeler halinde ya da fikir açıklamalarıyla sunmaya başladılar. Burada benim söylemek istediğim şey madem ki hayatımızda dürüst olmanın verilen sözün tutulmasının bu kadar önemi var, neden seçim zamanları bizlere verilen sözleri bu kişiler koltuğa oturdukları zaman yapmadıkları durumunda bizlerin onları cezalandırma yetkisi yok.

Bizler verdiğimiz sözü tutmadığımızda yapacağımız işi yapmadığımızda bir şekilde cezalandırılıyorsak, bu devletin mahkemeleri yapılan haksızlıkları değerlendirme yetkisine sahipse neden bizlere seçim döneminde verdikleri sözleri koltuğa oturdukları zaman unutan yerine getirmeyen bu kişilere bunları cezalandırma ve hesap sorma yetkimiz olmuyor. Diyeceksiniz ki seçim zamanı geldiğinde bir daha seçmeyerek ona cezasını vereceksiniz. Affedersiniz ama o zamana kadar atı alan Üsküdar'ı geçmiş oluyor.

Seçtiğimiz kişi bir projeyi yapmadığında verdiği sözü tutmadığında onun yakasına yapışıp hesap sorma yetkimiz olsun istiyorum. Böyle olursa seçim zamanları sırf seçilme adına süsleyip püsleyip sundukları projelerle oy avcılığı yapamamış olacaklardır.

Neyse bugünlük bu kadar yeter bundan sonraki yazımda bu konuya devam etmeyi düşünüyorum. Buna ‘’ seçime çeyrek kala 1,, diyerek verilen sözlerin tutulduğu, haksızlıkların olmadığı, olduğu zaman ise gerçekten cezalandırıldığı ve çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakabilme dileklerimle Hoş kalın hoşça kalın diyorum…
( Söz Namustur Öylede Olmalı Değil Mi? başlıklı yazı SakineBAHADIR tarafından 3.02.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.