Daha önce seçimlerle ilgili yazacağımı söylemiştim ama dün faceboocta gezinirken dikenli bitkilerden yapılmış bir koltuk resmi yayınlamışlar ve kaynana koltuğu sipariş alınır diye yazı eklemişler. Zaten günlerdir Seda Sayan’ın sunduğu ‘’ Kaynana gelin, Sedaya gelin,, diye bir yarışma programına takmış durumdaydım. Buda üzerine tuz biber oldu ve bu konuda yazmaya karar verdim.
Her kadın
kızından ya da oğlundan gün gelir kayın valide olur. Hiçbir anne çocuğunun
mutsuz olmasını istemez, mutsuz olsunlar diye evlendirmez. Anneler çocuklarına
çok bağlı olurlar baba gibi yüzeysel bakamazlar bazı konulara. Küçüklükten beri
koruma kollama içgüdüsüyle çocuklarını büyüttükleri için bazen evlendiklerinde
ölçüyü kaçırdıkları olur belki ama bazı istisnalar dışında kimse çocuklarına
sırf kötülük olsun diye yapmaz bazı şeyleri.
Eskiden
filmlerde cadılar, devler, hayaletler insanları korkutulmak için kullanılırdı
artık kaynanalar bu iş için kullanılmaya başladı. Benim de kayın validem vardı
ama birbirimizi bilerek isteyerek hiç kırmadık. Kendisini her zamanda rahmetle
anarım. Ona davranışlarımı da hep kendime yatırım yaptığımı düşünürdüm, o bir
anneydi ne çilelerle çocuklarını büyütmüştü. Hem benim de iki oğlum vardı bende
kayın valide olacaktım bir gün. Eden
bulur inleyen ölür demiş atalarımız, eğer bir gün sende kötü harekete maruz
kalmak istemiyorsan önce kendi hareketlerinden başlamalısın. Sonra çocuklarını
o sevgi ve düşünceyle dürüstlükle yetiştireceksin. Küçükleri sevmeyi, büyükleri
saymayı, günahı sevabı öğretmelisin çocuklarına. Mademki onlar bizim
geleceğimiz ona göre geleceğimizi inşa etmeliyiz.
Bu programlar,
filmler ve bazı düşüncesiz ön yargılı kişilerin toplum içinde yerli yersiz
konuşması sayesinde zaten kızlarımızın kafasında kaynana kötü olarak önceden
işlenmiş oluyor. Daha isteme olayında bile kayın valideye ön yargılı
yaklaşılıyor, görmek istedikleri yönden görüyor ve öyle davranılıyor. Bu da
aileler arasında ilk baştan soğukluğa ve kırgınlığa yol açıyor.
Ben oğullarıma
aşığım ve bir o kadar da bağlıyımdır, bunu çevremdeki herkes bilir. Kızımı çok
küçükken kaybettim ve hep bir kız evladım olsun istemiştim. Çünkü kız
çocuklarının aile içinde bağdaştırıcı olduklarını düşünüyorum. Yıllarca
Allah'ım bana kızım gibi seveceğim ve beni annesi gibi sevecek gelinler nasip
et diye el açtım dua ettim. Rabbim dualarımı kabul etti ve bana kızım gibi
sevdiğim bir gelin nasip etti. Her aile gibi yanlış anlaşılacak bazı şeyler
olduğunda hemen empati yaptım ve onun yerine kendimi koyarak düşündüm ve bu
yolla doğruyu bulduğuma inanıyorum. Her şeyden önce ben oğlumu çok seviyorsam
onun mutlu olmasını istiyorsam bir adım geride durmak ve onu düşünmek
zorundayım. Onlar çocukken bile haklı olduğum birçok konuda yeri geldi sustum,
yeri geldi özür bile diledim hep onların tarafından bakmaya çalıştım hayata.
Yani sözün özü
hiçbir anne çocukları mutsuz olsun istemez. İnsanın cahilliğinin ve paylaşma
duygusunu bilemediğinin verdiği duygu karmaşası sonucu bazı olumsuz şeyler
tabii ki oluyor. Ama benim karşı çıktığım konu daha çocuklarımız küçükken
yapılan programlar ve aile içindeki yersiz konuşmalar neticesinde
yavrularımızın beynine olumsuz kötü kaynana profilinin yerleştirilmiş olması.
Bu durum onların evliliğe adım atarken beyinlerindeki bu profille
kayın validelerine ön yargılı yaklaşmalarına sebep oluyor.
Her insan
karşısındakini yargılarken onun yerine kendini koymalı önce, empati yapmalı ve
bir gün onun yerinde kendisinin de olabileceğini düşünmeli. Yaptığımız iyi
davranışları, iyi düşünceleri bankaya yatırım olarak yatırdığımızı
düşünmeliyiz. Mutlaka bu yatırımlar bizlere ilerde lazım olacaktır, bu dünyada
olmazsa bile öbür dünyada mükafatını mutlaka göreceğiz bunu bilelim yeter.
Her konuda
duyarlı programların yapıldığı, duyarlı insanların yetiştirildiği ve duyarlı
bir toplum olmak dileklerimle, hoş kalın hoşça kalın… Saygılarımla…