Tıpkı
benim gibi özlüyor seni bu şehir.
Her
sokağında sana yakılan ağıtların sesi
Bir sana
açarım şimdi her kapıyı
Bir de
yokluğuna
Götürdüler saklayarak
yüzünü benden,
Ben sustum, götürmeyin diyemedim.
İçime akıttım acıları, öfkemi haykıramadım.
Kayboldun, yalnızlığım
kaldı ardında bir tek
Sensizliği ağladım
yalnızlığın duvarlarına.
Sensizliğe hiç
alışamadım.
Özlemin gözlerimle
buluşmasıydı sensizlik
Bir
ömürlük aşk olacaktı beraberliğimiz,
gözlerimde
damla damla ayrılık oldun
Solup döküldü yaprakları
sevgi çiçeğimin,
Böyle geldi sonu yaşama
sevincimin.
Şimdi, günlere düşen
umutsuzluklardan,
bir türlü
kavuşamamaklardan ibaret bir kanamalı vak'ayım,
Yüreğimin pompaladığı göz
yaşlarım!
Saatler çalışmıyor
hayatın durduğu andan itibaren
Acıları çiziyorum
duvarlara silinmez kalemlerle...
Allah kahretsin!
Neden, giderken beni de
götür,diyemedim ki?
Oysa, Mehtap dolu bir gök
yüzünde seninle buluşmak,
seninle gökyüzünün sonsuzluğuna kanat çırpmak,
Gözlerinin gök mavisiyle
boyamak aşkı,
Ellerini tutabilmek,
Sana sarılmak,
Göğsüme koyduğun
saçlarını okşamak,
yüzünü doyasıya
seyretmek,
ne kadar da güzel
olurdu...
Sana kavuşmak varsa ölmek
de güzel!
Ah, ölüm ah! Sen
olmasaydın, ayrılıklar olmazdı ! özlem olmazdı!
Senin yüzünden gitti o,
ardında haykırışlarım,
hıçkırıklarım...