1 Fatma Ana
Sevgili dostlarım, bu hikayeyi bizim yöreye yani Bolu- Mudurnu yöresine ait şiveyle yazmaya çalıştım. Sevgilerimle :)

Günden güne yoruluveriyom, Memed’im sağa gelüken.Bacaklarımın dermanu kesilüveriyo.Ahacık şudan şuraya ne va ki. Ev şura. Mezarlık bura. Yamacına oturuveremde ondan sora yapam hasbihalimizi..

Ah yaşlılık ah. Hiç gelmez bana dediydim emme hemencecik gelivedi. Da dün gızıdım. Şindi oldum bi gocagarı. Sağa, sağ iken heç anatmadıydım bunları. Meğerisem, sen kara toprağın altına girince anatacamışım zaar. Ben, genciken bi bakan bi daha bakadı. Çok güzelidim. Köy yerinde, öle ojeymiş, dudak boyasıymış nerde. Belime kada saçlarım varıdı. Onları bi daradım, iğne oyalı yemenimi de takadım başıma. Su dodurmaya gidedim. Köyün bütün deliganlıları arkamdan baka galırdı ağzı açık ayran torbası gibi.

Emme ben gimseye yüz vemezidim. Beni alacak yiğit, adı gibi yiğit omalıydı. Daşı sıksa, suyunu çıkamalıydı. Bi de çalışıdım ki sorma getsin. Çapaya gidedikte, ben girdiğim sırayı, herkesleden önce bitiriveridim. Kıskanclıktan çat diye çatlalardı da gene bana belli etmezledi. Emme, ben hissededim, fesat bakışlarından. İyice gısgansınla diye daha çok çalışıdım.

Çok da cesurudum. Dağa odun yapmaya gidedim tek başıma. Dağ dediysem, öle hemencecik köyün ardı değel. Atın sırtında bi seet. Ata binmek de herkeşin harcı değel. Ne deliganlıla varıdı da atın depesine otumayı bile beceremezledi. Bağa hayranlıkla bakaladı. Ben de onlara baka içimden “Tüh sizin erkekliğinize” deye geçiridim.

Heç öyne birinnen evlenmeyi aklımdan bilem geçümezdim. Benim gocam olacak adam, dağda gerektiğinde ayıynan bile güreş edecedi. Boy,bos o biçim omalıydı. Ne öle kısacık adama ben adam mı derim. Açtımı ağzını, yer gök inneyecek ki, kurt,kuş girecek delük arasın.

Göyün deliganlılarının çoğu bağa yanıktı. Hatta bi denesi bağa habar göndemişidi. Bana varacaksa vasın, yoğsam onu kaçıracam demiş sünepe. Ben de ona habar göndedim. Sıkıyosa gesin kaçırsın dedim. Ne bilem, o kada salak oduğunu. Cesaret edemez diye umuruma bile salamadım.

Gorkmuyom gimseden. Gene bi gün dağa gidiyom. Atın depesindeyim. Garşıma çıkmış,

“ İn o attan.Seni gaçırmaya gedim “ deyo.

Salak ayağına yattım. Attan indim. Yanıma yanaştı. Aklı sıra beni kaçıracak. Saf saf yüzüne baktım. Golumdan tuttu. Tutmasıynan, yerde buldu gendini. Emme bi bağırıyo, çakal bilem onun gibi bağırmaz. İn cin yok ortada, bir Allah,bi biz. Sıkıca bi döğdüm onu. Bağa yalvarıyo. Ben etdim, sen etme deye. O son odu. Bi daha yanaşamadı benim yanıma. Tabi gimseye de anatamadı. Annatsa, rezil rüsva olacak. Öynece unutuldu getti..

Evin gışlık odununu ben hazırladım. Artık ümidide gestiydim. Gimse yoğudu benim istediğim gibi.Bi gün, gene dağa oduna gittim. Çamlara bi veriyom nacağı, “ Gümmmmmmmm” diye iniveriyo. Onları, gesiyom. Üst üste yığıyom. .

Tam arkamda bi çıtırdı duydum. Önce ayı sandım. O mevsim ayı omaz emme acep dedim içimden. Sona, arkamı bi döndüm ki, çam yarması gibi bi adam. Heç de görmedim daha önce.
Sana bakıp gamışım. Sen de bağa. Öynece baya bakıştık. Emme, belli de etmeyom. O zaman da hafif biri sanacadın. Suratımı astım. İşime devam ettim. Velakin, helecandan elim ayağıma dolanıyo. Sona yanıma yanaştın.

“ Gorkma benden. Ben gimseyi yemedim. Dur sana yardım edem “ Dedin

Ses vemedim. Kocaman yükü galdırdığın gibi yükledin atın üstüne. İşte, o an anadım benim erim olacağını. Meğersem, bizim köyde dayın varımış. Ona geliyomuşsun. Köye beraber gedik. Köye yaklaşınca, bağa dedin ki ,

“ Sen, önden git, dedigodu yapalar. Ben, eğlenirim biraz. Adın neydi “ Diye de sordun. Utancımdan, ben soramadım adını.

Yüzüm kıpkırmızı, kalbim sanki arabanın motoru gibi atarak girdim eve. Başım dönmeye başladıydı. Sevda dedikleri bu mu ki dedim gendi gendime. Meğerise oyumuş.

Bi hafta sona da beni istettin. Bi ay sona da karınıdım. Her günümüz bayram gibi geçivedi seninle. Sağa bakince, gendimi çok şanslı hissededim. Ellerin karılarının yüzü gülmeziken, benim yüzüm hep güledi. Bağa heç kıyamazıdın. Sert görünmeye çalışıdın emme bilidim. Beni şımarmasın deye öle yapadın. Neye şımaracıdım ki. Ben, sağa sevdalıydım. Üç tene evlad vedin bağa. Hepisi de pırlantı kada değelli.

Ah Memet, çok mutlu ettin beni. Emme, boyuna, posuna yakışmayan bi şey yaptın. Çabuk öldün. Esas, şimdik lazımıdın bağa Memedim. Çoluk, çocuk getti şehre. Gimsecik yok yanımda. Getmesele ne yapacaklarıdı. Devür bizim devür değel ki. Geçim zor atık. Emme bayramlada geliyolla. Elimi öpüyolla. Ana, yanımıza gidem deyalla. Emme, ev ev üstüne omaz. Hem o zaman ben sağa her gün nasıl gelecin. Bi gün gemesem, özleyom ben seni. Geliyom, otlarını temizleyom. Toprağını sulayom. Dualarımı edeyom. Evde otusam ne edecin.. Duvarlar bağa bakacak, ben duvallara.

Komşuladan,bi gaşık çorba pişiriverem deyen yok. Kapımı açan da. Güç, kuvvat, takat da gamadı. Yüzüm gırış gırış odu. Beni görünce gorkacakla deye ödüm patlayo. Namazımı kılıyom. Sağa geliyom. Dertleşem diye. Başın şişmiyo demi Memedim.

Az galdı Memedim. Bugün, yarın ben de gelirim yanına. E ! Hayat işte bu. Doğduk, böyüdük, öleciz. Ben, gene gelirim yarın. Allah, ömür sağlık verise. Vemezse de salınan gelirim. Yanı başındaki boş mezar yerine. Şindicik hoşça kal Memedim !



_____________________________________________________________________

( Fatma Ana başlıklı yazı Nermin Kaçar tarafından 13.12.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.