1 Elmas
Kömür karası gözleri, kıvır kıvır saçları vardı. Sabahın erken saatlerinde kalkar, elini yüzünü yıkar, annesini uyandırmadan çay suyunu ocağa koyar ve kahvaltıyı hazırlamaya başlardı. Anacığı hasta halinde kalkmasın, üşümesin, yorulmasın, hastalanmasın diye sessiz olmaya dikkat ederdi. Sonra kardeşlerine seslenir, babasını uyandırır ve sabahın erken saatinde yer sofrasındaki yerlerini alarak kahvaltı yaparlardı.

Kendinden küçük üç kardeşi daha vardı Elmas ‘ ın. Kendisi on dört, en küçükleri ise dokuzyaşındaydı. Fakirliğin kol gezdiği ailede dört çocuk fazlaydı ama olan olmuştu artık ve bu yaşa kadar da gelmişlerdi bir şekilde. Onun yapabileceği bir şey de yoktu zaten.

Elinden gelen her şeyi yapıyordu. Annesi hastalanalı dört sene olmuştu ve eve hiçbir yardımı olmuyordu son zamanlarda . Evin en büyük çocuğu olarak da kardeşlerine, anne ve babasına kol kanat germeliydi bir şekilde. Köyleri şehre çok yakındı. Babası ahırdaki iki inekten elde ettikleri sütü, şehirdeki daimi müşterilerine dağıtıyor, harçlıklarını çıkarıyordu.

İlkbaharda da tarlaları ekiyor, yazın da hasat ettikleri ürünleri satarak geçinmeye çalışıyorlardı. Elmas bu sene ilköğretim son sınıftaydı. Okumayı o ladar seviyordu ki vazgeçemediği uğraşlarından biriydi. Onun okumaktan başka amacı da kalmamıştı. O yüzden de elinden geleni yapıyordu. Hem kendisi için hem de ailesi için. Sabah kahvaltıyı hazırlıyor, sonra ahıra gidip inekleri sağıyor, onları güğümlerine dolduruyor ve önlüğünü giydikten sonra da doğru okula. Kardeşleriyle birlikte yağmur- çamur, kar demeden yolları ve tüm engelleri aşıyorlardı.

Okuldan geldikten sonra da yorgun bedeni ne kadar izin verirse, derslerini çalışıyor ve tekrar ev işlerine koşuyordu. Yemek, ardından bulaşık... Yıllar yılları kovalıyordu bu şekilde. Fakirliğe inat, kara-yağmura, çamura inat Elmas yılmıyordu. Onun babasının iki ineği ve küçük iki tarlasından başka hiçbir şeyi yoktu çünkü.! Okula servisle gidip gelmeyi ya da dershaneye gidebilmeyi hayal bile edemiyordu.

Ne yapsın Elmas, var gücüyle çalışıyor, bir soru daha fazla çözebilmek için ter döküyordu. Elmasın en büyük hayali Doktor olmaktı ve hasta annesini kendi elleriyle tedavi etmekti.

Bitmek bilmeyen sorunlar, zorluklar derken yinede yıllar akıp geçmişti. Fakir ama gönlü zengin babasının sayesinde, lisenin son sınıfına gelebilmişti. İki gün sonra da üniversite sınavına girecekti. Kendini, dershaneye giderek hazırlanmış çocuklarla aynı seviyede tutan bu sınav sistemine , içinden fırtınalar koparak isyan ediyordu. Ve sınava girdi. Sınav salonundan dışarıya çıktığında yüzü bembeyazdı. Anne ve babası heyecanla onun çıkmasını bekliyorlardı. Elmas kapıda göründü ve gülümsedi. Hemen yanlarına giderek, onları kucakladı. Aradan bir ay geçti. Sonuçlar belli oldu ve Elmas çok yüksek bir puan aldı. Tercihini süresinde yaparak sonucu beklemeye başladı.

Aradan bir ay geçmişti. Elmas o gün heyecanlıydı. Sınav sonuçları açıklanacaktı. Hemen kahvaltısını yaptı ve aceleyle hazırlandı. Evlerinde internet ve bilgisayar olmadığı için komşularına gitti. Sonuç sayfasına gerekli bilgileri yazdı ve sayfanın açılmasını heyecanla beklemeye başladı. Ve nihayet uzun bir bekleyişin ardından karşısında şu sayfayı gördü. “ Elmas DURU Hacettepe Tıp Fakültesi “ ...

Beklediği bir sonuçtu bu ama nedense yine de şaşırmıştı. Bütün bu süreçte , çalışmasının karşılığında birazda olsa hayallerine yakınlaşmıştı. Önemli olan kazanmasıydı. Mutlaka iyiliksever birkaç insan çıkar ve okuması için bazı olanaklar sağlanırdı. O böyle düşünmek istiyordu. Yoksa kazansa bile okuyabilmesi mümkün değildi bu gerçeği çok iyi biliyordu.




Not : Şimdi, Elmas ya da başka bir öğrenci ideallerini gerçekleştirebilmek için, kendi çalışmalarının, başarılarının sonucunda , okuyabilmek- meslek sahibi olabilmek için mücadele veriyorlar. Bize düşen ise okumak için imkânı olmayan gençlere yardım elimizi uzatmak. Var mısınız ?
( Elmas başlıklı yazı Nermin Kaçar tarafından 24.12.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.