Uzakların naşında saklı
dünün teranesi,
Namesi yine ezgilerin;
Çalıp söylenesi bir
veda şarkısı belki de
Yalnızlığın kehaneti.
Bir imde gizli o neşe,
Bir dizede sığındığın
sevgi
Yine derli toplu olmalı
ömür, dercesine
Cahil cesareti varlığın
ölümüne seyirci kalmak,
Bir de sessizliği
giyinmek vaktin telaşında,
Dünlerin yargısında
Ahenkle tutuşan
yangının közünde saklı
Tüm hikmeti ile sevda
ateşi.
Bir replikte ve o
kaskatı benlikte saklı tutulası;
Orantısız gücün yine
kırgın sevda masalı,
D/engindesin madem
hayatın yükünde
Elinde salkım saçak
yürek pazarı tüm insancıl hikmetin,
Bir de meşk edindiğin
gölgelerde kaybolmakla
Nam salmışsan ölümlü
bir günün
Yüzü suyu hürmetine
sürgün düştüğün gönlün.
Acıdan ırak bir hayatsa
andıkça adını yüreğin;
Kırık bir de sazı varsa
gönül telinin,
Nakşeden hangi duyguyu
görmezden gelir ki insan,
Demelerinden geçip de
yüreğin
Mabet bildiğin
sessizliğin pervazında yine
Makber bildiğin ölü
dünlerin.
Döngüde sihir
dolambaçlı bir sure yine
Yüreğin iksiri
Belki de kaykılmış bir
zafiyet
Hayatın onca erdemi.
Zırh bildiğim ne çok
kelam,
Sen sandığım ne çok
selam,
Son dediğimse eremedim
henüz kendime:
Kandıkça hüzne ve ömre,
Serdikçe yüreğin
sihrini beyit beyit
Biraz da ayrı düştüğüm
mutluluk
Yine şekli şemaili
yitik.
Kandırıkçı belki de
yazmaktan geri duramadığım
Her cahil şiir;
Sona vakıf olsam da
Başladığım da meçhul:
Ayracı belli ki dünün
güne özlem yükleyen,
Sağdıcı mı yoksa
yarının
Teyit ettiğim bir
girizgâhta
Gerildiğim çarmığa onca
kayıp imgenin?
Sükûtu giyinmek tek dileğim,
Serzenişim yine
kendimden ibaret suskun
Sayısız lehçe:
Belki de
adlandıramadığımı geçip
Anlam olma kaygısı yine
sırdaş bir dostta.
Bir nidada kayıp
düşmüşlüğüm,
Bir iklimde
savrulmuşluğum;
Bir rüzgârı bir de
yağmuru
Peşkeş çekmişliğim
buruk geceye:
Tadı da damağımda hani
ölümün,
Serkeş bir tınıda baş
koymuşluğum
Hem düne hem de
öncesizliğime;
Aklım almasa da ihlal
edilmiş sınırlarımı;
İçim rahat etmese de
Sere serpe uzandığım
kırık hecelerde
Bilfiil gölgelendiğim
bir rahlede
Edindiğim en kabul
görür sure yine
Yürekte saklı duymadığı
kimselerin durduk yerde.
Ah ki ah kayıp
güzergâhım,
Sandım ki günbegün
arşınlayacağım layığıyla
Bir de kaykılmışlığım
şu hengâmede;
Dingin bir miladı
mademki mesken belledim
Varsın yarım kalsın
hikâyem:
Hem de en mücbir sebeplerle
feryadım;
Saklı sırlarım,
Kayıp yarınlarım,
Ayıpsa eğer meşk
eylediğim rüyalarım,
Varsın ereyim nihayete,
Yine indinde rahmetin
bir de
Çoktan kaybettiğim
kimliğim.