Çift yönlü yaratılmışız. Bir yanımız çalışkan, bir yanımız tembel; bir yanımız kibir, bir yanımız tevazu; bir yanımız şehvet, bir yanımız muhabbet; bir yanımız iman, bir yanımız inkar; bir yanımız ateş, bir yanımız su .

Hayatımız boyunca benliğimizde var olan olumlu ve olumsuz yanlarımız birbiriyle mücadele edip durur. Hangi yanımız galip gelirse onun isteklerini yerine getiririz. Öfkeyle dolu olduğumuzda muhatabımızın haklı olma ihtimalini düşünmeden onu en kısa zamanda cezalandırmaya çalışırız. Açgözlülük hastalığına yakalandığımızda kişisel menfaatlerimiz için kimseden utanmaz cebimizi doldurmaya bakarız. Şehvete kapıldığımızda utanılacak hallere düşer, rezil oluruz. Böyle kötü eğilimler bizim için her zaman birer tehlikedir. Saatli bomba gibi her an patlayabilir. Bir de bakıyorsunuz; toplumda sevilen ve sayılan bir şahıs, ayıplanacak işler yaparak herkesi şaşırtıyor. Bu nasıl oluyor. Bir anlık gaflet…

Tehlikeli eğilimlerimizin bizi yönlendirmesine engel olmanın tek yolu, bu zaaflarımızı beslememektir. Eskiler ne güzel söylemiş : Besle kargayı oysun gözünü. Bu eğilimlerimize iltifat etmezsek onlar hiçbir zaman bizi yenecek kadar güçlenemezler. Şaşırtıcı olan şu ki, farkında olmadan onları biz kendi elimizle besliyoruz. Kaç tane “Ben beslemiyorum.” diyen yiğit çıkabilir şu zamanda.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte benliğimizin etkilendiği alanlar her geçen gün çoğalıyor, korkutucu olan taraf, zaaflarımızı besleyen kötü unsurların fazla olması. Çok dikkatli olmalı, kuyumcu titizliğiyle iç dünyamıza tesiri olan etkenleri tek tek tespit etmeliyiz. Dinlediğimiz uygunsuz şarkılar, arkadaşlar arasında yapılan dedikodular, gayri ahlaki film ve diziler, internetteki zararlı içerikli siteler. Bütün bunlar iç dünyamızı tahrip eden zararlı unsurlardır. Özümüzdeki iyiliği korumamız için titiz olmak zorundayız. “Amaan ! Ne olacak ? Bir dedikoduyla, bir filmle, bir siteyle değişecek insan mıyım ben? “ diyerek işi hafife alırsanız. Çok büyük bir yanlışa düşmüş olursunuz. Herkes bilir ki sel suları sayısız damlacıkların birleşimidir. Önemsenmeyen küçük birikimler bir gün gelir bizi boğar. Bir şarkı dinleyip intihar eden insanlar, bir film izleyip arkadaşını kesen fertler, bir siteye üye olup Satanist olan gençler yaşadı bu ülkede.

“ Bizi eğlendiren faydalıdır.” Şimdilerde kabul gören görüş bu. Halbuki en sinsi yıkım onlar içinde gizli. Oynadığı komedi filmleriyle yıllarca nasıl “eşşoğlu eşek” denileceğini Kemal Sunal’dan güle güle öğrenmedik mi? Recep İvedik tiplemesinden öğrendiklerimizi cümle alem biliyor. Masum olarak lanse edilen aşk filmlerindeki yıkıcı erotik sahneler ile korku filmlerinde katledilen, parçalanan insanların görüntüleri yüreğimizi ne kadar kirletiyor farkında mıyız? Dedim ya kuyumcu titizliği…

Kendimizi seviyorsak cesur olmalıyız. En yakın arkadaşımız dedikodu yaptığında veya belden aşağı fıkra anlattığında tavrımızı koymalı, topluluk içinde bile olsak televizyonda görüntülenen gayri ahlaki sahnelerden bakışlarımızı uzaklaştırmalı, hatta bu sahnelerin izlenmesine engel olmalı, internette gezinirken gayet hassas ve seçici olmalıyız. Bütün bunları yaparken ayıplanmayı göze almalıyız.

Öyle bir toplum haline geldik ki yüz kızartıcı davranışlar ayıplanmazken temiz bir ahlakın ürünü olan davranışlar alay konusu yapılır oldu.Seçici davranmazsanız akıntıya kapılıp gidersiniz. Özellikle gençler bu konuda daha dikkatli olmalılar. Gençken insanın duyguları daha yoğun oluyor ve onları bastırmak bir o kadar da zorlaşıyor. Çoğunluğun zorlayıcılığından , istisna olmanın cazibesine gönül vermelerini tavsiye ederim onlara. Herkesin konuştuğunu konuşmak, herkesin izlediği filmi izlemek, herkesin dinlediği şarkıyı dinlemek, herkesin üye olduğu siteye üye olmak zorunda değiliz. Unutmayalım her hata kalpte bir lekedir…
( Neyle Besleniyoruz başlıklı yazı AbdullahGndm tarafından 14.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.