Farkına vardığımda,
Gün kısmıştı ışığını karanlığa
Gözlerimde ki ışık;
Tek noktaydı artık.
Uzanmış manalar gözbebeklerime
Neler anlatıyorlardı neler...
Haniydi artık her soru
Hani?
Hangi taşın altındaydı mutluluk?
Aşklar neden yalnızca nağmelere sığınmıştı?
Saklıydı.
Neydi canımı acıtan,
Gençliğim küsmüş;
Sanki hesap alıyordu bitkin gözlerimden.
Kırılgandı, mahçuptu bakışlarım.
Neydi bu?
Bir ceza?
Bir bedel yada;
Hatalarımın yumağı mıydı
Ellerimi boynuma dolatan!
Ne zaman başlamıştı da;
Duyamamıştım yürek ağrılarımı.
Yüreğimin öfkesi
Gözlerime taşmıştı;
Gözlerim kanıyordu!

Utandım kendimden,
Kırlaşan saçlarımı acıtan ellerimden.
Nasıl da hor kullanmıştım onları,
Nasılda harcamıştım yıllarımı
Kendime acıdım.
Biliyorum;
Birazdan yüzümde ki izlerden
Dizilirdi yanaklarıma
Harcanmış yıllarım
Kopuk kopuk ,boncuk boncuk!
Birazdan içimi titretirdi yalnızlık.
Hakikatin ta kendisi,
Yaşamın tuzlu tadı
Aşındırırdı dudaklarımı!

Gece, şafağa vurduğunda;
Kendimle hesaplaşmalarım,
Kendime isyanım
Kasırgalar gibi yağardı geceme.
Zor geçiyor artık geceler zor...
Her gece zamanlara deli savruluşum
Yoruyor beni!
Üzüyor beni;
Kırık ,kısık,yaşlı umutlara muhtaçlıgım!
Üzüyor ;
Akşamdan kalma sabahlara yorgun bakışım!

Gül Serap
25.04.02007

( Akşamdan Kalma Sabahlara Yorgun Bakışım başlıklı yazı Gül SERAP tarafından 17.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.