Bir tantana kopar,
boş sokaklarda gidenlere,
su serperler
seherin mahzunluğunda,
gerilerde hicranlı yüzler,
gözyaşları birikinti tutar,
umutlar açık olsun diye,
sıladan gelinmez
Selamlar eksilmez tahassürde,
Hicretin kokusu fırtınayla,
Mekke’den yayılır,
gül bahçesinden,
gönül muhabbetlerine…

Akıbet şuurunda canlılık,
dostane bir gülümseyiş
saklıdır yüreklerde,
münacatlar kül eder sılayı,
sığılmaz cihana,
daralır yeryüzü çığlıklarıyla
bir tekbir nidasında…

sana geldim der
bak işte! bu benim ellerim
kalbime sardığım kor,
mis kokan bu sevda,
umutlarımla sanadır,
kahırlarımı geride bıraktım,
Ey! Sevgili, sana geldim
göz yaşlarımı
Nemrut’un ateşine,
soyuna bıraktım
ardımdan serpilen bengisuyla…

Yitirmedim sana özlemlerimi
nakşeyledim gönlüme seni,
aksettirdim yarama,
muhacerete adımlarımla geldim,
Ey! Sevgili sana geldim
kapında kul olmaya,
yakarışlara,
önünde eğilmeye, secdeye,
Ey! Sevgili, geldim abıhayatla..
( Özlem başlıklı yazı mustafa-ucan tarafından 23.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.