Ben Durduk Yere Sevdim Sizi...





Az evvel topladım yere düşen gözümden s/üzülen düşlerimi üstelik bir ekmek kırıntısı b/ellediğim aşkın hasretinde saklı iken çaresizliğim ve beklemeye aldığım iç sesimle uzlaşmanın haricinde, yüreğimin pervazına konan ilham perimle de sözleşmenin ertesinde düştüm yollara: mademki baş koyduğum idi umutla yaşamak ve ben sevgiyi yaşattığım kadar mutluluğa demir attığımın da göstergesi elbet sizin limanınıza sokulduğum kadar da sessizce severken sizi nasıl ki bihaberdiniz varlığımdan ve işte solumdaki yangının en zarif tınısında içten ve coşkuyla ve yürekten sevebilmenin bir bir nakşeden nameleri.

Bir iksirdi çünkü aşk bir ikaz bir ateş.

Zevcesi ise özlem nasıl ki ruhuma ve yalnızlığıma eş.

Sür-git bir hengâme ve soykırım ve nefret addedilen bu muydu sahi yaşamın tarifesi nasıl ki arif olandı kalbim kale alınmasam da asla vazgeçmediğim bir mücadele.

Zikrime eş olsa da fikrim asla dile gelemezdi sevgim mademki uzamında saklı idi imkânsızlığın yine de çaresiz addedilmesin varlığım asla da hicap dolu olmayan yalnızlığım ve düş sepetim.

İçine düşülesi en derin en asil kuyu:

Kuytularda gezindi mi de kalemimin ruhu…

Ve de yüzüme inen nuru görmezden gelemediğim kadar kırık iken yüreğim asla da dama taşı olmayan sevgim ve ikbalim sonlanmayan bir arayış ve ç/ağrı:

Aşkın idamesine.

Özlemin istikametinde.

Yanan idare lambası misali bense seyyah bir sevda ben ki aşkın kıblesi ben ki…

Sözcüklerin umresi.

Gezgin yüreğim.

İçten bir sevgi mademki mealim.

Apışıp kalan ruhum sandık dolusu tutkunun en masum yanı:

Ve işte anılarım.

Ve işte anda saklı mevcudiyetim.

Nüvem.

Korum.

Közüm.

Onurum önde giden bu yüzden dile gelmedi bu sevgim asla da direnmediğim ve söz konusu olmazken afaki bir sitem.

Göz görmeyince gönül asla da pes etmez.

Irak olsa da varlığınız devasa bir sarkıtsınız içime saplanan.

Ve o mikado çöpleri bazen azık bildiğim bazen katık her birinin minvalinde seken şiirler ve kimi insan haiz olduğu kadar batıl yüreğe atık addedilmesin de duygular.

İlhamın çağrıştırdığı belki de kimine göre mantıklı bir aşk olarak addedilmeyen.

Seyyah yüreğin rüzgârında içimi ara ara üşüten.

Ve her sus payı söylemde sizi andığım.

Verdiğim her este saklı lügatim.

Öznemse asla gizli saklı olmayan:

Ya, özlemim?

Lakin size duyduğum bir özlemden de öte kendimle olan davamda kendime duyduğum kırgınlık ve hicapta sınıf atladığım:

Ve evet, ben asi bir rüzgârım sadece içime ters estiğim bazen tersimden kalkıp hayatı solladığım.

Ufkum.

Miracım.

Mizacım.

Aşkın istirham ettiği tek duygum tek isteğim de yok iken hani: ne sizden ne de cihandan:

Varsın olsun üstü örtülü kalsın bu sevdanın miladı.

Künyemde yangın.

Külliyem ise bozguna uğratılmışken.

Ve lalden kalbim ve lal satırlarım ve işte aşkın kubbesinde atıfta bulunduğum devran ve sonsuzlukla olan iştigalim ve bilin ki, sevgili bayım:

Ben durduk yere sevdim sizi.

Öykülerin öykündüğüm güdülerim ve gürül gürül iç sesim bazen dış sese odaklı ve işte ihbar ettiğim yalnızlığım.

Yakuttandır hem benim düşlerim ve düşlediğim kadar hamt ederim ve işte ihbar ettiğim yine kendim ve ikaz ettiğim bazense kendime itiraz ettiğim.

Surdan kalelerim.

Surlara serili sırlarım.

Ne yeis ne beis ben varsa yoksa kalemim iken emreden reisim en çok da Allah rızası için yürekten sevebilmişken sizi.

Erişkin bir name.

Ya da sıra dışı bir nida.

Gelin görün ki:

Sessizliğimle ve yalnızlığımla ve masumiyetimle yaşıyorum ben bu cihanda.

Gözle görünen köy öyle bir kılavuz ister ki hem de:

Hele ki kapısından kovulduğum doksanlarca köy d/okunsan ağlayacak olan da değilim hani ve gözyaşlarımla yıkıyorum ben tüm olumsuzlukları ve çirkinlikleri.

Elimin kiri bulaşsa da üstüme asla balçıkla sıvanmayacak bir güneş olabilmenin de verdiği gurur ve mahcubiyetle…

Belki de özür dilemeliyim sizden ve evrenden lakin sınırları aşmış bir sevginin uleması iken de kalem ve işte ruhumla yüreğim nasıl ki ulağı bu aşkın bense telaşla sevdiğim kadar büyük bir ümitle koşarken de Rabbime öznemle bazen savruk aşk iken kavruk yüreğimin hem meltemi hem matemi ve işte hüzünlü yüreğimi de sergilediğim aşkın arifesinde aslında ben sonsuzluğa adayım sonsuz aşka duyduğum inanç kadar da bakaya kalmış gönlümdeki surelerle hadislerle dolu sıfatım ise insan olmanın yolunda sektiğim bir yokuş ki ve hiçliğimin sarmalında var olmanın da nabzı iken atan yüreğimden bir bir sökün eden…

 


( Ben Durduk Yere Sevdim Sizi... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 28.02.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.