Kuyruklu Masallar
Anlatamadığım her imgeden
Dilimin ucuna dolanan yetersiz cümlelerimle kaçtım
Kaçtım, bir çocuğun ağlayışından
Şehirlere demir parçaları yağdığında kaçtım
Ölüm kendini sınarken, bir kadının memesinden
Gül tenli bir çocuğu ayırırken
Kaçtım...
Masallar yarattım, hep öncekileri kılıçtan geçirip
Ülkeler doğurdum geceleri
ve çocuklarım oldu
Gözlerimi hiç uzatamadım bir beyaz sabaha, ama
Hepsinin adını umut koydum çocuklarımın
Sonra haliyle sevgililerimde oldu
Şiirlerimin fazla geldiği
Gözlerine denizlerden maviler aşırdığım
Oysa ki, hiç birinin ne gözü ne de yüreği maviydi
Yıldızlarımda oldu sonraları
Mesela, çobanyıldızını ben doğurdum
Hiçbir insan çobanyıldızını su gibi içmedi mesela
Aslında bütün mesele
Masalların yanlış anlatılmasıydı
Çiçekler var demişlerdi
Kırlarda koşmak, kollarını açmak
Rüzgara vermek saçlarını
Serbest...
Bir de hudutsuz gökler çizmiştik
Sonra,
Prenses uyuyor demişlerdi
Prenses gözlerini bile kırpmamış
Masal anlatırken bir ayağını kaldırmış bilge kişi
Bütün iyi çocuklar kandırılmış....
07.02.2010 Ünal YİĞİT
(
Kuyruklu Masallar başlıklı yazı
unal--yigit tarafından
6/8/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.