Davacı bir mürekkep kuşudur
kendini tanıttı
uzun süren yağmurdan sonra
ben
benin olmadığı bir kasabadan geliyorum
insanca...
çok ıslandım
üstelik
bir de şarkı gereksiniyorum
ateş niyetine
dedi
yepyeni bir konuk olarak
aramızda o
kan ve gözyaşına mavimsi seçenek
(hayat
bu
sen
meyilli olmaya gör çiçeğe
tutar
gözyaşı
şişeleri bağlar kuyruğuna)
buyum işte
ilkyaza koşan serçeyle
ve
kiraz dalından yeni inmiş babamın
göğü tütsüleyen teriyle tanıtırım suyu şunu bunu
nasıl korkusuzum bilseniz
çayın öte yüzündeki yılan efsanesi
hahha o da nesi
yok kesin deliyim
tam bir tımarhane kaçkını
ikindi vakti
mavi ağaçları sırkalayan
köylü bir adamdan çaldım bu kimliği
yakalanmadım köşe başlarında
hiç bir gece bekçisine
tutsalar hemen kavımı değiştirirdim
sahi deliyim lan ben
duymadınız ama siz
hani malum bir sır verdim elinize
nasılım ama
dedi
ve
bir kaç kanat sesiyle
çizerek üstünü ihtiyar yasanın
çok uzak mı uzak bir kayadan
o son davacı bakışıydı
geride kalan
bizlere..
7 Şubat _İstanbul_2013
Yazarın
Önceki Yazısı