Derin düşünmekle yüzü kararmış,

Dürüst yaşamaktan suçluydu garip.

Gelen darbelerden özü sararmış,

Hain zihniyetle maçlıydı garip.
 

            Hasta böbreğinde oynamış taşı,

            Derdini sorunca aktı gözyaşı,

            Daha kırka bile varmamış yaşı,

            Çeyrek üstü bilmem kaçlıydı garip.
 

Zengin servet bulur, masum ezerek.

Devletten kaçırır, evrak bozarak.

Dürüstlük taslarlar, cami gezerek.

Tıraş parası yok saçlıydı garip.
 

            İçkisi, kumarı, zevki yok ama!

            Utanmasa dona yapacak yama,

            Emeğini yiyen patrondan kama,

            Eşi, çocuğuyla açlıydı garip.
 

Düzene uymayan düzelir gider,

Çocuk harçlık ister, ezilir gider,

Dostundan borç ister büzülür gider,

Her teni bin ahla içliydi garip.
 

            Kimsenin bir işi düşmez olunca,

            Umut bağladığı bağlar solunca,

            Temmuzda akciğer balgam dolunca,

            Köşede, bucakta uçluydu garip.
 

Hileyle çalmayı bilmemek suçu,

Haram dolu mide ölmemek gücü,

Dursunî’ye kalsa bulacak ucu,

Sahadan atılmış taçlıydı garip.

 

Dursun Yeşil –2008

 

( Garip başlıklı yazı dursun-yesil tarafından 8/26/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu