Onun aşkı ile gündüz gecem de,
Sarmayan Veysel’ce yanmaya varım.
Hissettiğim duygu seli hecemde.
Ne çıkar, her gören yüzünü dönse.
İş bilen yokuştan düzüne inse.
Bana kazık atan enayi sansa.
Gafletinden bir an hataya düşen,
Uykudan uyanıp geriye koşan,
Kırk yıl dağdan odun taşıyıp, pişen,
Yedi yaşında bir garip can iken,
Altmış altı sene gözyaşı döken,
Eline verilmiş gül diye diken,
Tüm firavunların gücü yetmemiş.
Allah’a umudu artmış, bitmemiş.
Hızır’a sormadan yola gitmemiş.
Kız doğduğu için her gün horlanan,
Allah’ın lütfüyle güzel arlanan,
Yaş hurma dökecek, kütük ırlanan,
Hızır Paşalarım ateşi yaksın.
Cellâdım urganı boynuma taksın.
Keyifli seyredip, halime baksın.
Dostlarda anılan isimle kalmak.
Önemli olanı imanı bulmak!
Dursunî isterdi, yerinde olmak.
Yormayan Ali’ce binmeye varım.
Dursun Yeşil - 2008