Bir buseyle mektup yolladığın gün,

Yeniden doğduğum, güldüğüm gündür.

Verdiğin sözleri salladığın gün

Terk edildiğim gün, öldüğüm gündür.
 

Kapanmaz yaramın mehlemi oldun,

Son soluk kalbime nefesle doldun,

Üzüldüğüm zaman beraber soldun,

Gülmediğin zaman solduğum gündür.
 

Şafaklarda açan narin gülümsün,

Hayatı sevdiren gönül kolumsun,

Kalbi çalıştıran şoklu pilimsin,

Çalıştırdığın gün geldiğim gündür.
 

            İlk, orta, liseyi ne gün bitirdim?

            Yürümeden dizde derman yitirdim,

            Azrail görünce sonum getirdim,

            Korkudan namazlar kıldığım gündür.
 

Kanımın damlası hareketlendi,

Ömrümün her anı bereketlendi,

Haz duymazsam ruhum sekâretlendi,

Gelmediğin günüm kaldığım gündür.
 

            Daha dündü dana güttüğüm günler,

            Sırtıma batıyor döşekte yünler,

            Memurlukta kaldı tattığım ünler,

Yaşanan yeni gün bulduğum gündür.
 

Daracık mezara tıkıldığım gün,

Arkamdan ağıtlar yakıldığım gün,

Dursunî’ce size takıldığım gün,

Kabir tahtasını çaldığım gündür.

 

Dursun Yeşil –2008

 

 

 

( Gündür başlıklı yazı dursun-yesil tarafından 9/16/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.