Elli yıl boşuna gittikten sonra
Yaşamanın var mı anlamı beyim?
Her tutan tüyünü üttükten sonra
Önünde düğmeler iliklediğin
Sırma saçlarını beliklediğin
Emrine araçlar bölüklediğin
Vücutta dört yanı ağrılar sarar
Gözlerin rahat bir uykuyu arar
Gönlün geçmişini birebir tarar
İdrar tutmaz olur donuna kaçar
Dost sandığın düşman derdini açar
Kalırsın baş başa hallerin naçar
Yatakta dönersin sabaha kadar
Kapıyı dinlersin kulağın radar
Ölümünü duyan kurbanlar adar
Çakallar sürüyle bekler leşini
Gören adam sanır baykuş beşini
Herkes çekip gitmiş fino eşini
Mertlik Köroğlu’ndan çok önce ölmüş
Dost sandıkları hep içerden bölmüş
Dursunî ne zaman sevinip gülmüş?
Sırıtmanın var mı anlamı beyim?
Dursun Yeşil –2009
VARDIR