Online Üye
Online Ziyaretçi
Meclisteki güllerim akıyorken segâha,
Çağlatsınlar hanımda nurlu Yahya Kemal’i.
Bayram sabahı yine yansın Süleymaniye,
Hislerimde raksetsin Endülüs akşamları.
Dönülmeyen akşamlar ağlatmasın hiç beni,
Yanan geniş kapıdan ravzaları göreyim.
Ya gül açsın gönlümde, ya da kızıl laleler;
Kurumasın bu mevsim dilimde şelaleler;
Şimdi solmuş bahçemde kor bülbüllerim ötsün;
Hislerimde bu seher yanık sevdalar tütsün.
Şafaklar arzusunu ulaştırsın sabaha,
Bursa’nın rüzgârıyla nur sersin Edebali.
Canlarıma can versin yüreğimdeki gaye,
Saflarımda olmasın yangının ilhamları.
Çoğalan kâbuslarım üzdürmesin gülşeni,
Sisler açılsın artık, baharları göreyim.
Bursa’mın otağında dinsin bitmez çileler;
Osman Han’ım kabrinde kopartmasın nâleler;
Rahmet yağmurlarıyla güllerim bayram etsin;
Hislerimde bu seher alevli kahrım bitsin.
Sessiz gemi giderken dönüşmesin eyvaha,
Katranlarım durmadan boyatmasın cemâli.
Bâki’yi kucaklasın elimdeki sermaye,
Sâkiler hüzün yığıp, dermesin hüzzamları.
Gül kokulu şairler getirtmesin dikeni,
Elimde Şeyh Galipler, Fuzuliler düreyim.
Maksadımı çağırsın güllerdeki jâleler;
Muradımı getirsin mazimdeki şuleler;
Asra aydınlık gelip, özden karanlık gitsin;
Yetsin artık bağrımda, karanlık fasıl yetsin.
Rıhtımdaki yolcular akmasınlar günaha,
Ariflerim düzeltsin benim zifirden hâli.
Rabbimden kalemime gelsin nurlu hediye,
Nedim’im sevdalarla zerketsin bayramları.
Yunus’um inleyerek ağlatmasın meskeni,
Yine nur bülbülümle kasideler dereyim.
Karanlıklar yığmasın dildeki nevaleler;
Aniden yıkılmasın kalpteki nur kuleler;
Gecem sevdayı yığıp, felaketleri örtsün;
Uyumasın denizim, mehtabı aşkla dürtsün…