Dokunamam çocukluğumun ellerine
Ertele adımlarını…Gitme
Biliyorsun hiç gökkuşağının altından geçmedik biz
Yürümedik sahilde çıplak ayakla
Aynı hayalin yağmurunda ıslandık belki, birbirimizden saklı
Arasına çit gerilmiş rüyaların iki yasaklı güverciniydik ayağımızda iplerle
Duvarlar arkadaşımızdı dilsiz
Ve ayrı şehirlerin yolcusuz otobüslerine yazılırdı ismimiz
Her gökyüzüne baktığımda seni getiren bir uçak vardı
Ve beni olduğum yere mıhlayan bir bıçak
Ne kadar kanasam da yokluğunla
Ertele adımlarını gitme
Gidersen
Kime anlatırım anlaşılmaz yanlarımı
Hangi emeğin sabrı çözer, kendimi kilitlediğim zindan kapılarını
Kime uyur
Kime uyanırım çıldırınca zembereği saatin
Elimde bir fincan şekerli sıcak su, karnı ağrıyor diye
Alnını öperim hangi bebeğin
Ya da hangi tebessüm doyurur anaç yanımı
Kim keser ayağımı yerden
Kim döndürür başımı
Bilmezsin yüzüm kurak bir çöldü ismin değmeden önce
Şimdi gamzelerim binlerce tomurcuğa gebe
De ki ağzım kurak topraktır
Sür ölümse ölüm
Silersem dudağımı namerdim
Kimi severim ben sende kalmış yürekle
U z a kl a ş t ı k ç a yüzün
Dokunamam yağmurun rahmetine, güneşin, gülüşüne