KALİTELİ İNSAN


İnsan; ruh ve bedenden meydana gelen, Allah’ın yeryüzündeki halifesi. Adem , beşer. Canlılar arasında en üstün olanı diye tanımlanabilir. İnsan kelimesi Arapça ins kökünden türetilmiştir.

Her şeyden önce insan bu fani aleme kul olarak gelmiştir. Öyleyse kulluğunun gereğini yerine getirmelidir. Kısa bir yolculuktan sonra asıl ve kalıcı menzile varacağını unutmamalı, yaşantısını, dünyadaki kısa yolculuğunu iyi değerlendirmelidir. Mahkeme-i Kübra’da Rabbiyle baş başa kaldığında, insanlığından pişman olup başını öne eğmemelidir. “Başıboş bırakılmadığını” şerefli insan olarak gayesinin Rabbine kul olarak yaşayıp, “ölüm gelinceye kadar” O’na ibadet ve itaatten uzak duramayacağı ve bu minval üzere devam edeceği idraki içinde olmalıdır. Sayılı nefesin hesabını bir bir vereceğini aklından hiçbir zaman çıkartmamalıdır.

Yaptığı hiçbir şeyin yanına kâr kalmayacağı; bir gün mutlaka bütün ef’alinden hesaba çekileceği, zerre kadar iyiliğin karşılıksız kalmayacağı ve zerre kadar kötülüğün de cezasız kalmayacağı şuurunda olan insan elbette sorumluluğunu bilmeli, olgun ve kaliteli insan olma yolunda çaba sarf etmelidir.

İnsanın yaratılışı hakkında kesin ve net bilgiler veren Kur’an, insanın tek yönlü maddi bir varlık değil, manevi yönü de bulunan bir canlı olduğunu bildirmiştir. Günümüz teknolojisinin, fen ilimlerinin, psikolojinin, sosyolojinin yarım ve eksik olarak ele aldığı insan üzerindeki çalışmalar İslam’ın öğrettiklerinin yanında çok cüz’i bir kısmı oluşturmaktadır. Çünkü insanoğlunun sahip olduğu “ruh” kavramı Allah’ın insana olan bir lütfudur. Böylece insanda bulunan beden ve ruh ikilisi tek bir canlıda toplanarak insan suretinde vücut bulmuştur. Bu nedenle Allah yeryüzünde kendi kanunlarının tatbik edilmesi için ona halifelik görevini yüklemiştir.

Dünya üzerinde, insanın, Allah’ın istediği güzel ahlakı yaşamasına engel olabilecek hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Eğer insan böyle bir gerekçe ortaya sürebiliyorsa, bu, tamamen kendi samimiyetsizliği veya iradesizliğinin göstergesidir. Kendi yaptığı kötülükleri haklı çıkarabilme gayretinden başka bir şey değildir.

Kainatın mutlak sahibi olan Allah Teâlâ yaratıkları içinde insana en güzel sureti verdi. Başka varlıklarda olmayan vasıflar vererek onu yeryüzüne halife ve dünya üzerinde yaşayan en gelişmiş ve kıymetli bir varlık kıldı. Arayanlar için O’na giden yollar gayet açık; görebilenler için varlığını ispatlayan deliller net ve seçiktir. Yeter ki basiretle bakabilelim, yeter ki peşin hükümlerle yaklaşmayalım, yeter ki birtakım yanlış fikirler batağına batmayalım.

Cenab-ı Hak, verdiği mümtaz vasıflar sayesinde insanı kendisine halife kılmıştır. O’nun, insanı nefs ve ruh gibi, birbiriyle daima mücadele halinde olan iki zıt vasıflarla donatması da yeryüzündeki imtihan gayesiyledir. Zira mahlukatın en şereflisi olan insan, cüz’i iradesini hayra ve şerre kullanabilmesi sebebiyle “hayvandan da aşağı” bir nokta ile “melekten üstün” bir mevki arasında yerini alacaktır. Bu ise, kulun gayretine göre, fıtratında mevcut olan müspet ve menfi temayüller arasındaki mücadeleden hasıl edeceği neticeye göre gerçekleşecektir. Bu mahlukat içinde irşad, terbiye ve tezkiyeye en çok muhtaç olan, insandır.

İnsanoğlu, Yüce Yaratıcı’nın halifesi olarak büyük işler başarmak ve değerli eserler ortaya koymak için bu dünyaya gönderilmiştir. O, bu mükellefiyetin şuurunda ise, eşya ve hâdiselerin içine girecek, onlara müdahale edecek, her gün başka terkip ve başka tahlillerle, yeni yeni san’at eserleri ortaya koyacak… Bütün bunları yaparken de her an, Hakk’ın sonsuz irade ve kuvvetini sezecek ve şükranla Rabbine karşı kulluk görevini yerine getirecektir.

Bu yüce vazifeleri görebilmesi için gerekli olan şeyler ise, ona çok önceden verilmiştir. İnsanlığa yükselmek için irade ve heyecan; kâinat ve içindekileri tanıyıp sevmek için merak ve güzellik aşkı; dürüstlük ve adâlet için vicdan; varlığa alâka duymak için kalb; bu lütûfları yerinde kullanma ve belli bir ölçüde, iyiyi kötüden ayırt edebilmek için akıl; nihayet, bütün bu işleri yanılmadan, arızasız görebilmek için de vahyin aydınlatıcı nuruyla pırıl pırıl bir atmosfer...

Maddî-mânevî bu kadar lütûflarla şereflendirilerek dünyaya gönderilen insan, mahlûkat içinde eşi benzeri olmayan bir varlıktır. Ne var ki o, Yaratıcı’nın bu armağanlarını değerlendiremediği zaman, O’nun halifesi olmak şöyle dursun, aşağıların aşağısına, esfeli safiline yuvarlanıp sefillerden bir sefil haline gelecektir.

Bu açıdan, hayatın birinci faslı bir lütuf ve ihsan, ikinci safhası ise, irâde, plân ve Hakk’ın emirleri karşısında hassasiyetle üzerinde durulup işlenecek bir harman mesabesindedir. Evet, önceden bize verilenleri, irâde şuur ve mükellefiyetlerimizle değerlendirerek, hayatımızı zenginleştirmemiz, fazilet ve Hakk’ın hoşnutluğuyla ona ölümsüzlük kazandırmamız, zamanın bereketli ve canlı akışı içinde onu yeni hedeflere ulaştırmamız her zaman mümkündür.

Kaliteli insanlar toplumda her zaman kabul görmüş, saygın, vakarlı ve onurlu bir şekilde yerlerini almıştır. Bu insanların bir yerde adı geçince ya da çağrışımlar kanalıyla duygu ve düşünce ufuklarına girince, ondan sana “İyilik rüzgarları” esiyorsa, gönlüne bir bahar kokusu geliyorsa, içine bir yaz bolluğu doluyorsa ve gönlünde muhabbet deryası kabarıyorsa, o insan iyi ve “kaliteli” bir insandır. Onunla sımsıkı bir dost ol ve dostluğu artırıcı girişimlerde bulun.

Eğer adı geçince ya da düşünce ufkuna girince, gönlün daralıyor, için bulanıyor, ruhun sıkılıyor ve ufkun kararıyorsa, bu kişiler sefiller güruhundandır, tevbe ve istiğfar et, geç! Sana temiz ve berrak yaz bolluğu getirecek kanallara geç. Başka yolları dene ve huzurlu olabilmek için samimi, ihlaslı ve sadık kişilerle beraber ol.


Fatih YILMAZ

( Kaliteli İnsan başlıklı yazı fatih-yilmaz tarafından 10.07.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.