söyle be usta
kundaklanırken şarapnel kokulu yangınımız alazlarda
ısırgan otları neden bu kadar pervasızca kuşatır düşlerimizi
firari mülteciliğimiz bu kadar sürmanşetken
neden didik didik ararlar içimizi


kuşatılıyorken içten içe
hergün çarpıp yığılıyoruz
en olmazından bir hiçe


bu kadar bilgeyken yüreğimiz
neden bu kadar sübyan ellerimiz


nedir bu olmazlıklar
bunlar nasıl olasılıklar
neden tökezleriz bu kadar
neden bizi anlamaz
kime sitem eder yar


yargısız bir infazda kırılmışken kolumuz kanadımız
söyle be usta
nerede o müttefik yanlarımız



bu kadar kocamışken meydanlar
bakir sokaklarımız neden bu kadar dar
ne zaman bitecek be usta
ne zaman bu artçılar


vay be usta
hergün biraz daha çekiliyor kanımız
yuvalanmışken gönlümüze baharlar
hala zemheri bir yanımız


ihanet kuşatırken her şafak vakti
gecelerimiz cehennemi bir ablukada
ve vururken dost kokulu sözcükler
 yüreklerimiz alabora
söyle be usta 
gözlerimiz yıkıntılara neden bu kadar aşina



asılı kaldım son kertiğinde
siper ediyorum ellerimi üşümüşlüğüme
üfürüğümde sallanıyor ciğerlerim
içimi yakıyor bu saz
yığılıp kalıyor emekleyen yanlarım
haydi be usta
şimdi sen dinle biraz


ah be usta
ajitasyon çekersin
metafizik dersin
diyalektik dersin
sövdükçe söversin
meze de iyi be usta
yedikçe yersin


çektin rakıyı geldin aşka
bu öyle bir şey değil be usta
sırrtır bütün öğretiler
yüzüm yanıyor
içim yasta
şu sigara dumanına bir hamak gereceğim
artık uyumak istiyorum
sus sus
sus be usta



HASAN POLAT

 

( Ah Be Usta... başlıklı yazı Hasan POLAT tarafından 10.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.