Online Üye
Online Ziyaretçi
ŞU FUTBOL NİYE 11 KİŞİ İLE OYNANIR?
Burçay Anger “İnsanlığın İki Yüzü” adlı kitabında şöyle demektedir!
Futbol; gerçekte spor değildir. Spor olamaz. Hem başlangıçtaki haliyle hem bugünkü haliyle. Spor; sporcunun, “beden ve buna koşut olarak ruh sağlığını geliştirmeyi” amaçlar. Ama futbol da bu yoktur. Tersine, ruhsal ve bedensel sakatlanmayı gerektiren sertlik mücadelesi anlayışı ve hile düzeni üzerine kuruludur.
Futbol; bütün imgeleriyle Avrupalının geçmişi ve geleceğini tanımlayan, onun vazgeçilmeyecek bir mücadele ve varoluş anlayışını oyun kurallarıyla yarı barışçı bir biçimde sürdüren bir müsabaka, bir maç şekli olan “futbol” asla bir spor olamaz ve diğer ulusları da pek fazla ilgilendirmez. Bütün reklamasyon ve medyatik propagandanın altındaki gerçek de budur zaten.
Futbol; Batılının eski geleneksel kahramanlık anlayışını modern dünyada sürdürülmesidir. Çok ünlü futbolcular, özellikle golcüler eski kahraman şövalyelerin yerini tutmaktadırlar. Öylesine sevilmekte, öylesine şan, şöhret para ve güzel kadınlar hep onların hakkı olarak görülmektedir.
Futbol neden 11 kişi ile oynanır hiç merak ettiniz mi? Oysa 12 kişi ile de oynanması mümkün. Hem 12 tam bir düzine demek değil mi? Öyleyse dikkatle okuyalım. Neden 11 olduğunu göreceksiniz.
Avrupa, bu futbolu eski şövalyelerin hatırına icat etmiştir. Ama bu icat esnasında çok sinsi oyunlar vardır. Avrupa, tam 8 kez, İlam ülkelerine haçlı seferi düzenlemiştir. Bunlar takım halinde 8 saldırı demektir. Bir de Osmanlı’ya karşı saldırılarına bakarsanız bu 11 rakamı ortaya çıkacaktır. Avrupa iki kez de savunma yapmıştır. Biri Kosova’da Murad Hüdavendigar’a diğeri Niğbolu’da Yıldırım Bayezıd’a karşı. Ne etti? 8 saldırı, 2 savunma etti 10. Birde Türkleri kesin durdurdukları ünlü kaleleri var ya. Hani şu Viyana. Eder 11.
Evet, Avrupalı takımın ezeli rakibi Türkler ve İslâm ile bundan başka oynadığı resmi ve kıran kırana savaşları yok. Siyasi ve askeri boyutları itibariyle, en resmi, en “tam takım” oynadığı maçlar bunlar, 11 adet.
Bir futbol takımı da 11 kişiden kuruludur. Bu yüzden olmasın?
Her futbol takımının bir de kalesi vardır. Yani Türklerin bir türlü alamadığı Viyana kalesi.
Klasik futbol takımı dizilişinde hücum alanında 3 kişi olmaz mı? 3 golcü? Kudüs’e girmeleri bakımından, birçok Avrupalı tarihçiye göre de, birinci, beşinci ve altıncı olmak üzere Haçlı Seferlerinden yalnız beş tanesi ortadadır. Futbol takımı dizilişinde de çoğunluk ortada beş kişi vardır. En gerideki 2 bek oyuncusu ise, Avrupalılar yalnız 2 kez ciddi biçimde ve takım halinde kendilerini, kendi alanında savundular. Osmanlılara karşı Niğbolu ve Kosova! Bir yer de Türkleri durdurdular, Viyana! Türkleri durdurdukları yer. Sanki Viyana kalesini temsil ediyor.
Şu hakemler meselesine gelince; Neden üç tane görevli hakem vardır? Bence hakem adalet, vicdan, kurallara göre yönetme ve tarafsızca karar verme makamını temsil eder. Tabii ki Hıristiyanlığın en temel ilkesi “üçlü birlik=teslis” var. Başta peder ve Kutsal Ruh! İşte üç hakem de bunu temsil ediyor. Son günlerde ise dördüncü hakem konuldu. Bu hakem gözlemci sıfatıyla bulunmaktadır. Onun vereceği karar nihaiyi karardır. Ceza veya mükâfat onun sayesinde gelir. Hıristiyanlarda da İncil’e dayanan karar nihaiyi karar değil midir?
Bu geniş ve tartışmalı metni okuyup şaşırmamak elde değil. Ama araştıran biri için bu mantıklı gelecektir. Çünkü bu on bir (11) meselesi hakkında hiçbir yerde başka delil bulma şansı yok.
Yazar diyor ki; bu 11 kişinin nedeni üzerine daha somut başka dayanaklarım var. Yeri gelince yazacağım diyor.
Dünyanın en çok sevdiği bu spor hakkında bu denli fikir ortaya atmak da bir cesaret işidir.
Allah, insanlara anlayış ve kavrama yeteneği ihsan etsin.
Benden söylemesi!
Abdullah Yaşar Erdoğan